Türkiye; Necaşi'nin Mirasçısı mı Yoksa, Zalimin Gölgesi mi?
Küresel Satrançta Mazlumların Piyonu mu Oluyoruz?
Türkiye, asırlardır mazlumların son limanıydı. Din, dil, ırk gözetmeksizin herkese kucak açarken, şimdi sokaktaki vatandaşın “küresel satranç tahtasında piyon mu oluyor?” soruları, sadece laftan ibaret değil; geleceğimizi karartan, uykularımızı kaçıran acı gerçeklerin kendisi. Türkiye’nin o yüce misyonu, uluslararası arenada pazarlık kozu mu, yoksa gerçekten vicdanın son sesi mi?
Necaşi’nin Mirası: Adalet Nerede Kaldı?
Tarihin tozlu sayfalarından yükselen gerçek olaylar var: O Habeşistan Kralı Necaşi’nin adil duruşuydu. Müşriklerin zulmünden kaçan Müslümanlara Hz. Peygamber “Necaşi’nin ülkesine gidin, orada adil devlet başkanı var” denmişti. Necaşi, tüm baskılara rağmen onlara kol kanat gerdi, cömertliği asırlarca anıldı. Türkiye’nin mazlumlara sığınak olma geleneği de bu mirastan besleniyordu. Peki, o miras bugün nerede? Vicdanlar neden bu kadar sessiz?
Mazlumların Zalime Teslimi: İhanet Kokan İadeler
Mısırlı eğitimci Muhammed Abdülhafiz Hüseyin’in kelepçeli ellerle Mısır’a teslim edilmesi, yüreklerimizde derin yara açtı. Eşinin “En çok onun unutulmasından korkuyorum. Halen nerede tutulduğu bilinmeyen Muhammed’in gördüğü işkencelerden akıl sağlığını yitirdi” feryadı, kulaklarımızda çınlıyor. Suriye’deki akıl almaz hapishane manzaraları hafızalarımızda tazeyken, Mısır gibi dikta rejimlerinin pençesine teslim edilen her can, Türkiye’nin mazlumlar nezdindeki itibarını dinamitliyor.
Zalimlerin insanlık dışı uygulamaları karşısında, Türkiye’nin duruşu neden bu kadar belirsiz? Türkiye, sığınan Müslüman, gayrimüslim, Türk, Arap fark etmeksizin herkese kucak açmalı. Mazlum milletler Türk devletine ve milletine güvenerek ülkemize sığınıyor.
Suriye’den Gelen Milyonlar: Gizli Projenin Parçası mı?
Suriye’den ülkemize sığınan milyonlarca mağdur insana “Suriye’nin boşaltılması İsrail’e alan açılması projesi olduğu halde” kadın çocuk........
© Küresel İfşa
