30 Ağustos’u anmadan geçmek olmaz!
Bugün 2 Eylül ama 30 Ağustos Zafer Bayramı, ülkemiz için o kadar önemli bir gün ki hakkında birkaç satır yazmadan geçmek istemedim.
30 Ağustos, bir milletin varlık yokluk mücadelesinin, bağımsızlık aşkının ve özgürlük tutkusunun ete kemiğe büründüğü gündür. Anadolu’nun dört bir yanı işgal altındayken, “Artık bitti!” diyenlere karşı Türk milletinin cevabıdır. Türk ordusu, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Dumlupınar’da kazandığı zaferle yalnızca düşmanı değil, teslimiyet fikrini de tarihe gömmüştür.
Eskiden Türkiye’de 30 Ağustos denince, sadece resmi törenler değil, sokaklara taşan bir coşku gelirdi akla. Sabahın ilk ışıklarıyla marşlar çalınır, evlerin camlarına bayraklar asılırdı. Televizyon kanallarında Atatürk’ün fotoğrafları, belgeselleri, ordunun geçit törenleri, Kocatepe’deki zaferin anıları yayınlanırdı. Çocuklar ellerinde bayraklarla kortejlerde yürür, aileler de yanlarında gururla izlerdi. O günün ayrı bir heyecanı vardı... Yeni ütülenmiş bayrakların kırmızısı, askeri bandonun gür sesleri, meydanlara taşan kalabalığın coşkusu... İnsanlar o günü tatil diye değil, bedeli ödenmiş bir zafer olarak yaşardı.
Bugün o eski heyecanı bulmak belki zor ama anlamı değişmedi. Bir milletin tüm imkansızlıklara rağmen dimdik durabileceğinin kanıtı olan bu büyük zafer için gözünü kırpmadan canını veren tüm şehitlerimizi saygıyla........
© Korkusuz
