Bugünlerde “bizim çatı”nın altında hüzün var. Kimseden çıt çıkmıyor. Herkes işini yapmaya çalışıyor.

Sakın yanlış anlaşılmasın, hüzün var ama asla yılgınlık yok!

Hüznün nedeni, SÖZCÜ TV ekranlarının, cumartesiyi pazara bağlayan gece saatler 00.00’ı gösterirken kararacak olması…

Neden kararacak?

Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) canı öyle istedi de ondan…

SUÇUMUZ HABERCİLİK

Amaçları kuşkusuz bir yerlere şirin görünmek, bu sayede belki de ileride bakanlık makanlık kapmak!

Peki; neyle suçluyorlar bizim kanalı?

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasından sonra Saraçhane’de yapılan gösterileri yayınlamak…

Be insafsızlar, be vicdansızlar…

Dünyanın en büyük kentlerinden birinin belediye başkanı gözaltına alınacak…

Partisi belediye önünde toplantı düzenleyecek…

Yüz binlerce kişi destek için oraya koşacak…

Siz de kendinize “gazeteci” deyip bu olayı canlı olarak yayınlamayacak, yayınlayanları da suçlayacaksınız; öyle mi?

ASIL SUÇ YAYINLAMAMAK!

Kırk dört yıllık gazeteciyim; hayatımda böyle garip bir ceza görmedim.

Böylesine toplumsal bir olayı yayınlamak değil, yayınlamamak ya da yayınlayanları cezalandırmak suçtur.

O suçun adı da halkın haber alma hakkını engelleme suçudur!

Diyorlar ki eylemlerde atılan sloganlar, açılan pankartlar izleyiciye ulaştı.

Ne yapsaydı bizim kameramanlar, bir elleriyle çekim yaparken öbür elleriyle de göstericilerin ağızlarını mı kapatsalardı?

Ayrıca… Futbol maçlarında seyircinin ettiği küfürler izleyiciye ulaşmıyor mu?

Kapatıyor musunuz o kanalları da?

YANDAŞ YAYINLAYINCA…

RTÜK Başkanı sayın bilmem kim…

Bilmem kim diyorum; çünkü adınız hiç önemli değil; hepiniz........

© Korkusuz