menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dürtü kontrolü

10 1
30.10.2025

Çocuğum çok fevri, hemen parlıyor, kendini tutamıyor. Arkadaşına vuruyor, bana bağırıyor, kırıcı cümleler kuruyor… Birçoğumuzun evde duyduğu cümleler bunlar. Aslında burada konuştuğumuz şey bir beceriye dayanıyor: dürtü kontrolü.

Dürtü dediğimiz şey, beynin “şimdi, hemen yap” diyen kısmı. Çocuğun arkadaşının elindeki oyuncağı çekip almak istemesi, sinirlendiğinde kardeşine vurmak istemesi, sınıfta sıkıldığı anda konuşup dersi bölmesi… Bunların hepsi dürtü diye adlandırdığımız o şey. Şimdi böyle anlatıyorum ama, bu dürtüler kulağa duyulduğu gibi kötü değiller. Tam tersine, dürtüler hayatta kalma mekanizmamızın da parçası. Tehlikede hızlı tepki vermemizi sağlar, fırsat gördüğümüzde harekete geçmemizi sağlar. Yani mesele “dürtü olması” değil; mesele o dürtünün nasıl yönetildiği.

İşte bu noktada devreye dürtü kontrolü giriyor. Dürtü kontrolü, “yapmadan önce bir saniye durabilme” becerisidir. Bir şeyi söylemeden önce “bunu söylersem karşımdaki nasıl hisseder?”, bir şeyi yapmadan önce “bunun bana dönüşü ne olur?” diye düşünmeyi içerir. Yani baskılamak, duyguyu yok etmek ya da çocuğu “uslu” yapmak değildir. Aslında şunu öğretiriz: “Şu anda çok sinirlendin, bunu fark ettin, şimdi bir duralım ve ne yapacağına karar verelim.” Bu becerinin adı öz denetimdir ve çocuklukta başladığı halde ergenliğe, hatta genç yetişkinliğe kadar gelişmeye devam eder.

Beyinde bu süreç nasıl oluyor? Basitleştirerek bakalım. Beynimizde iki sistem var gibi düşünebiliriz; gaz pedalı ve fren pedalı. Gaz pedalı duyguların merkezi olan “limbik sistemdir.” Limbik sistem özellikle öfke, korku, heyecan gibi duyguları çok hızlı ve güçlü üretir. Bir olay olduğunda anında tepki vermek ister. “Vur!”, “Bağır!”, “Al!” der. Fren pedalı ise beynin ön tarafında yer alan “ön beyin”, yani prefrontal kortekstir. Bu bölge mantık, planlama, sonuç düşünme ve sosyal olarak uygun olanı seçme becerilerinden sorumludur. Bir anlamda “bir dakika, bunu böyle yaparsan ne olur?” diye soran kısımdır.

Küçük bir çocuğun beyninde fren pedalı henüz güçlü değildir. Bu yüzden 3-4 yaşındaki bir çocuktan “sinirlendiğinde sakin kalmasını” beklemek gerçekçi olmayabilir. Çocuk vurur, bağırır,........

© Kıbrıs Postası