menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çözüm Mutabakatı... Hemen şimdi!

9 1
03.06.2025

Hükümet partileri, aylardır devam eden ‘aday olduydu, olmadıydı’ tartışmalarının ardından, adına ‘Sağduyu Mutabakatı’ denilen bir mizansen vasıtasıyla 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ersin Tatar’ın arkasında toplaşmaya karar verdi.

Kıbrıs coğrafyasında yazılmadığı çok belli olan bir metinle birlikte açıklanan mutabakatta “Üç parti olarak Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ortak adayımız olarak destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Kıbrıs Türk halkı için bir “şer mutabakatı” olmaktan başka hiçbir işe yaramayacak olan bu birliktelik, kendi içinde de sorunlar yaşamaya çok potansiyelli bir şeydir.

Nitekim daha mutabakatın mürekkebi kurumadan basına açıklamalar yapan hükümetin en küçük ama en çok sözü geçen ortağı Erhan Arıklı, KKTC için “tanınmayacaksa Tayvan ya da Nahcivan modelini örnek alabiliriz” şeklinde konuşmuştur.

Bir Turancı olarak Arıklı’nın en büyük hedefi, Kıbrıs’ın kuzeyini -ve elinde olsa tüm adayı- Türkiye’ye bağlamaktır.

O yüzden de adanın federasyon vasıtasıyla birleşmesine karşı olduğu açıkça söylemektedir.

Haliyle Nahcivan gibi modellerin hayalini pek tabii ki kuracaktır. Aynen Tahsin Ertuğruloğlu’nun Monaco modeli hayalleri kurması gibi bunlar aslında doğal şeylerdir.

Doğal olmayan şey, yakın çevresine “elimi keserim ama ona oy vermem” diye konuşmuşluğu olan Başbakan Ünal Üstel’in zorla olduğu çok belli olan Tatar desteğidir.

Bir kere şu tespiti hemen yapalım: Ekim seçimleri hükümet için artık bir güven oylamasıdır. Eğer Tatar kaybederse, bu Başbakanın hesabına yazacaktır. Haliyle o dakikadan sonra Başbakan olarak kalması mümkün olmayacaktır.

Dolayısıyla bu siyasi kumarı oynamak zorunda bırakılan Ünal Üstel’in siyasi yaşamı, bu saatten sonra seçimin sonucuna bağlıdır diyebiliriz.

Ama bu durum madalyonun sadece bir yüzüdür. Diğer yüzünde de Tufan Erhürman bulunmaktadır.

Çünkü Ekim seçimleri Tufan Erhürman’ın hiç sevmeyeceği bir şekilde cepheleşmiş, bir çeşit referandum noktasına varmış durumdadır.

Bu bağlamda girdiği hiçbir seçimi kazanamayan Erhürman için Ekim seçimleri bir nevi ölüm-kalım seçimidir.

Bulunduğu makamı darmadağın eden, halkın geniş kesimleri tarafından dalgaya alınan, itibarı neredeyse sıfıra yakın bir Ersin Tatar’a ve onu destekleyen, yine ülkeyi berhanaya çeviren hükümete karşı alınacak yeni bir mağlubiyet kuşku yok ki........

© Kıbrıs Postası