Zamanın uykusu
Gece, insanlık tarihinin en kadim öğretmenlerinden biri olmuştur. Sessizlik ve karanlık içinde düşünmek, içsel yolculuğa çıkmak, günün karmaşasından uzaklaşmak… Gece, ruhun nefes aldığı, düşüncenin derinleştiği ve zamanın farklı aktığı bir alan olarak insanı büyüler. Ancak modern çağda gece, çoğu zaman kaybolan bir deneyim hâline geldi. Işıklar hiç sönmüyor, bildirimler hiç durmuyor ve insanlar 7/24 çevrim içi bir dünyada yaşıyor.
Bu durum, zamanın ritmini değiştirdiği gibi, insanın içsel zaman algısını da bozuyor. Eskiden gece, sadece dinlenme değil, aynı zamanda düşünme, fark etme ve yeniden doğma zamanıdır. Uyku öncesi sessizlik, insanın zihnini toparlamasını sağlar; düşünceleri düzenler; duyguları anlamlandırır. Şimdi ise ekranlar, ışıklar ve sürekli uyarılar, gecenin bu eski derinliğini yok ediyor. İnsan zihni, sanki hiç durmayan bir akışta sürekli olarak bilgi ve uyarıya maruz kalıyor.
Geceyi kaybetmek, yalnızca uykunun........



















































