Yanarak pişmek mi, yanarak yok olmak mı?
Hatasız, benzetme olmaz.
Benzetmede de, hata olmaz.
İnsanların yaşam yolculuğu, mangal üzerindeki şişe dizili et gibidir.
Mangalın başındaki deneyimliyse, etler kontrollü olarak pişer ve masadakiler bayıla bayıla yer. Hele etlerin arasında kuyrucuk da varsa, lezzet zirve yapar.
Mangalın başındaki deneyimsizse, ya da mangal başı nöbetini tamam tutmazsa, etler yanarak, yenilemez hale gelip, yok olur. Şiş kebabı için masaya oturanlar, kısmette ne varsa onu yiyerek, masadan kalkar.
***
İnsanların yaşam yolculuğu, mangal üzerindeki şişe dizili et gibidir…
Evet, aynen öyle.
Sevgi hayatın en önemli gıdasıdır.
Sevgisiz hayatta, acılar her zaman iktidardır.
… Ve acılar mangaldaki kömür gibi bizi yakar.
Kontrol edebilirsek, acılar bizi pişirir, yaşama daha gerçekçi bakmamızı sağlar.
Daha gerçekçi bakmamızı sağlarken, hayata daha olgun, daha insani bakmayı da destekler.
Maddiyat sınırları içine giren değerler, önemsizleşir.
Eğer acılar, insanı pişirecek yerde yakarsa, o yanan kişi insani değerlerini kaybeder. En yakınındakiler dahil, herkes için pimi çekilmiş bomba olur.
***
Benim çok sayıda........
© Kıbrıs Gazetesi
