Tüylerim diken diken olur…
Namık Kemal, Mağusa’daki sürgün yıllarını izlenimlerini İstanbul’a aktarırken, Kıbrıs’ın dedikodusu ve sivrisineğinin ünlü olduğunu yazmıştı.
Sivrisinekle mücadelede hatırı sayılır yol alındı. Artık Kıbrıs’ın sivrisineği meşhur değil.
Dedikoduyu, hemen hemen, herkes sever. Bütün mesele kıvamında, psikolojik rahatlamaya katkı koyacak kıvamda olsun. Daha doğrusu, dedikodu bir başkasının kötülüğü, kuyusunu kazmak için yapılmasın.
***
Siyaset dünyasında rakiplere karşı yapılan dedikodu, kıvamında oluyor mu? Maalesef olmuyor.
Aynı parti çatısı altında olanlar bile, birbirleri aleyhine dedikodu yaparken, aslında birbirlerine siyaseten öldüresiye zarar vermek istemektedirler. Dedikodu mert olmayanların, uzmanlık alanına girer.
***
Aslında siyasi amaçlı her türlü dedikodu, mesnetsiz, ahlaki değerlerden yoksun saldırıdır.
Kıbrıs Türk toplumunda siyasi nitelikli her türlü hareketin içinde karalayıcı saldırılar, dedikodu gömleği giydirilerek her zaman var olmuştur.
Bunca yıldır, sekiz bin dolayında makale yazdım. Binlerce radyo, televizyon programı yaptım, ya da konuk oldum, asılsız bir şekilde kimse aleyhine bir tek ifadem yoktur. Özel hayat sınırları içine giren konularla da asla ilgilenmedim. Duymak, dinlemek bile istemedim.
Bir zamanlar üçlü meyhane masasında, bir arkadaş, elinde önemli ses kayıtları olduğunu, hepsini bana verebileceğini........© Kıbrıs Gazetesi
