Sıkıntı çekmekten, mağdur olmaktan haz mı duyuyoruz?
Kıbrıs sorunu insanların eseridir. Taraf olanlar güçleri oranında sorunun suç bütününde pay sahibidir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti alelacele kuruldu. Taraflar o çözümü hazmetmemişti.
Hazmedilmediği için de anayasal kimliğiyle ancak üç yıl kadar yaşayabildi.
Eğer 1974 yaşanmamış olsaydı, Kıbrıslı Türkler bırakın bugünün, 1960’ların da çok gerisinde olacaktı.
Yunan Darbesi olmasaydı, Türkiye müdahale edemezdi.
Bunu Güney’de birleri bir biçimde söylediği zaman Rum fanatikler ayağa fırlar.
Kim ne derse desin, bugünkü durumdan ne kadar şikayetçi olursak olalım, garantörlük sisteminin çalışması Kıbrıslı Türkleri, 19 Temmuz 1974’ten daha iyi konuma getirmiştir.
* * *
Ancak kimse Kıbrıs’taki mevcut durumu son durak olarak göremiyor. Son durak olarak görülmediği içindir ki taraflarca kabul edilir bir çözüm için müzakereler devam ediyor.
Ortak çıkar analizi yapılmadığı yapılamadığı için, masada buluşan liderler, neredeyse sıfır empatiyle, olası çözüm modelini şekillendirmeye çalışıyor.
Soldan KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Mehmet Ali Talat ve Mustafa Akıncı da, karşısındaki Rum liderlerle, kesin uzlaşıya varıp, tarihi görevi yerine getirmenin hazzı, gururuyla tokalaşıp sarılamadıysa, suçlu ikisi de değildir. Talat ve Akıncı, seçildikten sonra İkinci Denktaş, olmadılar ama her seçilen Rum lider, istekle ya da fanatiklerin,........© Kıbrıs Gazetesi
