Kıbrıs ve Kıbrıs sorunu, Türkiye’de en az bilgiyle, en çok konuşulandır…
Başlıktaki cümleyi çok sık kullanırım.
Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devlet yapısında çok üst düzey görevli olanlarla sohbet ederken, “Kıbrıs ve Kıbrıs sorunu, Türkiye’de en az bilgiyle en çok konuşulandır…” derim.
Hem de üstüne basa basa.
Bu yeni bir durum mu? Hayır.
İstediğiniz kadar geriye gidin ve bugünlere geri dönün, Kıbrıs ve Kıbrıs sorunuyla ilgili – cehalet demiyorum- ciddi bilgi eksikliğiyle karşılaşırsınız.
Bu bir, bir daha iki eder kadar açıktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan milletvekillerine “KKTC’nin açılımı nedir?” diye bir tek soru sorulsun. Yarıdan çok fazlası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yanıtını veremez.
Herhalde ilk sıradaki yanıt, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti olur.
***
İyi ki Türkiye var.
Türkiye olmasaydı, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımızı alamazdık. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar müzakere masasında buluşmadı. Rumlar adına Makarios, Kıbrıslı Türkler adına Dr. Fazıl Küçük, anlaşmayı imzaladı.
Referandum da olmadı.
21 Aralık 1963 sonrası 1974’e kadar Kıbrıslı Türkler, yaşama tutunma mücadelesi verdi. Yine Türkiye, her bakımdan yanımızdaydı.
15 Temmuz 1974’te Makarios’a karşı düzenlenen faşist darbe, Türkiye’nin........© Kıbrıs Gazetesi
