menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Her anlaşmazlıkta kendimizi suçlamak, barışa katkı koymaz…

10 0
22.05.2025

Kıbrıs Türk basınında, özellikle Kıbrıs sorununda en çok eleştirel yazı yazanlardan biriyim.

Resmi politikanın parçası hiçbir zaman olmadım.

Görüşlerimin yanına gelinirse, memnuniyetle karşılarım elbette.

Başlangıç noktasını bilmem ama Kıbrıs Türk insanının özgüvenini ve devamında kişiliği uzun zamandır yaralanıyor.

Sivri çıkışlarla, kendini ve bir grup insanı tatmin etmeyi tercih edenler az değil.

Sosyal medya bu konuda oldukça işe yaramaktadır.

Bir insanın sürekli kendini haklı görmesi ne kadar psikolojik rahatsızlık işaretiyse, sürekli karşı tarafı haklı, kendi tarafını haksız görmesi de psikolojik bir rahatsızlıktır.

Halbuki birilerinin hep haklı bir başkalarının sürekli haksız olması mümkün değil.

Kuzey Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk toplumu içinde, Rumlarla her anlaşmazlıkta, her ihtilafta bizi suçlamayı alışkanlık haline getirenlerin sayısı çok da az değildir.

Ya da yüksek ses çıkarma becerileri vardır.

Şunu herkes aklının ön tarafına not etsin. Her anlaşmazlıkta kendimizi suçlamak, barışa katkı koymaz…

Kıbrıs’ta kalıcı barışı, çözümü isteyen iki kişi varsa birinin de ben olduğuma yürekten inanırım… Hiç bu duruştan kopmadım…

Ancak, özellikle Kıbrıs Rum toplumunda yaygın bir şekilde İKİ TOPLUMLU DÜŞÜNMEME ALIŞKANLIĞININ NEREDEYSE KURUMLAŞTIĞINI görünce görev tanımlamamı geniş anlamda yaptım: KIBRIS TÜRKÜNÜN TARAF OLDUĞU........

© Kıbrıs Gazetesi