Eczane çokluğu, sağlıkta alt yapı zenginliği değildir
Yıllar evvel Strasbourg’ta, bir yer arıyordum. Birilerine sordum, bir buçuk kilometre yürüdükten sonra eczanenin çaprazında olduğunu söyledi.
Dediği gibi, yürüdüm, elimle koymuş gibi buldum.
Diğer büyük yerleşim yerlerinde de pek farklı değil, ancak, Lefkoşa’da hangi ana yolda ilerlerseniz ilerleyin en az beş hatta daha fazla eczane bulursunuz.
Bu bir sağlık alt yapısı zenginliği değildir.
İlaçsız sağlık olmaz elbette… Ancak unutmamak gerekir ki kullanım disiplini dışında özellikle yüksek dozda kullanılan ilaç bir anlamda zehirdir.
***
Kendimi bildim bileli Lefkoşa’da yaşıyorum… Lefkoşa’da iki elin parmak sayısı kadar eczanenin olmadığı dönemi de anımsarım… Gene o dönemde eczacıların ilaç hazırladığını da unutmadım…
***
Yıllar yılları kovaladı.. Eczaneler çoğaldı.. Eczanelerde satılan ilaç çeşidi arttı…
Bir zamanlar, örneğin tansiyon için birkaç çeşit ilaç varken şimdi, sayısı neredeyse bilinmeyecek kadar çok tansiyon hapı var. Rahmetli annem ve babam tansiyon hastasıydı. 1974’te babacığımı, 1984’te anneciğimi yitirdik. İkisi de Aldomet diye bir tansiyon hapı alırdı.
***
Eğitim ve sağlıkta abartılı ticari hedefler konulmasından hep rahatsız oldum.
Rahatsızlığımı........© Kıbrıs Gazetesi
