menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Eskiden kapımız, penceremiz açık uyurduk’… Yeniden öyle olsun…

6 0
02.06.2025

16 – 18 Kasım 1999 tarihlerinde İstanbul’da Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı’nın 54 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı zirve toplantısı vardı. ABD Başkanı Clinton ile Rusya Devlet Başkanı Yeltsin de oradaydı.

Çok üst düzey bir güvenlik vardı.

Akredite olan gazetecilere çipli, fotoğraflı kimlik kartları verilmişti.

İlk kez çipli bir kart kullanıyordum.

Kart boynumda salona giriş noktasına yaklaştım. Hiç bekletmeden ‘Geç’ denildi. Kuşkuyla karışık hayret ettim.

Ertesi gün yine geç dediler. Bu kez geçiş noktasındaki bilgisayar ekranına gözüm takıldı. Ekranda görüntüm vardı. Anladım ki, karşıdan yaklaşırken, sistem boynumda asılı olan kartımdaki çipi okuyor. Çipi okuduğu zaman görüntüm ekrana geliyor. Ekrandaki görüntü ile ben eşleştiğim zaman güvenlik endişesi olmadan içeri alınıyorum.

Türkiye’de ilk kez uygulanmıştı. Hatta o zaman, Türkiye medyasında, ‘Bu sistemi Amerikalılar kurdu. Zirveye farklı statüde bulunan herkese verilen çipli kartlarla Amerikalılar, o kadar insanı istediği gibi takip edecek’ diye yazılmıştı.

***

Aktarımım neden aklıma geldi?

Geçtiğimiz hafta Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da katılımıyla Düzensiz Göçle Mücadele, Göç Yönetim Merkezi hizmete girdi. Bu bağlamda, kurulan alt yapı ile Türkiye ile uyumlu.

Bazı binalarda tabela var ama işlevsellik yok.

........

© Kıbrıs Gazetesi