Üç Anı Üç Cumhurbaşkanı ve Üç Kader Ortaklığı…
Affınıza sığınarak…
“Yazarlık” denen ruhsal, yüreksel ve zihinsel işçilik; öylesine ağır ve tedavisi mümkünsüz bir hastalıktır ki…
Ne sabahın köründe, ne öğlenin ortasında, ne de gecenin bir yarısında sizi, hiç rahat bırakmıyor…
Ne uyanık olsanız kurtulursunuz zihninizi dişleyip durmasından, ne de en derin uykunuzda olsanız bile, uykularınızı yırtıp, savurmasını, tam ortasından…
Dedim ya…
Affınıza sığınarak…
Yaklaşık kırk yıldır, “hasbelkader” der eskiler, bu topraklar üzerinde “yazarlık” yapmakta, ekmeğimi ve suyumu, tedavisi mümkünsüz bu hastalıkla birlikte, kazanmaktayım…
Yazarlığımdan ve kitaplarımdan başka, zerre kuruş bir gelirim yok, ülkemde…
Yazar ve yazdıklarımı da bir yerlerde yayınlarsam eğer, yazdığım ve yayınlatabildiğim kadarıyla kazanıyor ve yaşıyorum ülkemde…
Ve işte, tam da bu noktada, yazmadan geçemeyeceğim…
Son üç – beş ay içerisinde, dikkatimi çekti çok…
Özellikle “Gazetecilik” mesleğine; benden çok ve çok sonraları giren kimi yakından tanıdığım arkadaşlarımızın, gerekse, bizatihi kendilerinin şu veya bu şekilde yazıp paylaştıklarından görüyor ve öğreniyorum ki…
Evlerinden, dairelerinden söz ediyorlar ya da onlarla ilgili başkaca arkadaşlar ağzından, söz ediliyor…
Maşallah, hayırlı olsun, güle güle kullansınlar…
Ben, kırk yıldır, kirada oturuyorum halâ…
Demek ki bende bir çapsızlık, bir yeteneksizlik, bir beceriksizlik ve de cahillik vardır mutlaka…
Neyse…
Derdim ne ev, ne de kiraya verecek kadar daire fazlalığım değildir…
Ben; gecenin bir yarısında beni ve de zaten yıllardır yarım yamalak yakalayabildiğim parça kerce uykumdan apansız uyandıran, konuya geleceğim…
* * *
Gazetecilik mesleğime; muhabir ve yazar olarak, 1 Nisan 1985’te (tam 40 yıl önce), sahibinin ve başyazarının değerli büyüğüm Sn. İsmet Kotak; Genel Yayın Yönetmeni’nin Sn. Erten Kasımoğlu, Yazı İşleri Müdürü’nün de Sn. Şener Levent olduğu, basın tarihimizin efsane gazetelerinden “Kıbrıs Postası”nda başladım…
Sonraki yıllarda ve de başkaca gazetelerimizde de çalıştıktan sonra bu muhabirlik koşuşturmasını bırakarak, kendimi, Kıbrıs Türk sosyal yaşam tarihimiz üzerine araştırmacılığa ve kitap yazmalara bıraktım…
Arada; bir dönem, Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı’nda Basın Danışmanlığı, kısa adı DAÜ-KAM olan Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Araştırmalar Merkezi ve sonra KIBATEK (Kıbrıs, Avrasya, Türk Edebiyatları Vakfı) ve SAMTAY (Suna ve Ata Atun, Mağusa Tarihini Araştırma ve Yazın Vakfı) Kurucu ve Mütevelli Heyeti Üyesi çalışmalarım oldu…
Ve işte, nihayetinde, tüm bunlar birike birike…
Bu gece beni, yarım yamalak........
© Kıbrıs Gazetesi
