Tekerleme Mekerleme Tutturulamayan Kafiye!
Tee çocukluktan bildiğim(iz) bir tekerleme(miz) var…
Hoca Nasreddin’in “bilenler bilmeyenlere söylesin” dediğince, ola ki bu güne değin “Tekerleme”nin ne olduğunu bilmeyenler – duymayanlar için o çok bilen Google amcaya bir soralım.
Diyor ki:
– “Türkçenin söz zenginliklerinden olan tekerlemeler; söz, sözcük ve seslerin benzerliklerinden faydalanılarak söylenen, yarı anlamlı, hoş cümlelerdir. Ölçülü ve kafiyeli olan, basmakalıp sözler de denebilir…”
Şimdi gelelim, tee çocukluktan bildiğim(iz) o tekerleme(miz)(y)e:
Neydi o tekerleme?
* * *
“Para bulduk cüzdan yok
Cüzdan bulduk para yok
Meydan bulduk bir at yok;
Bir at bulduk meydan yok…”
Ekmek bulduk katık yok
Katık bulduk ekmek yok
Odun buldukkibrit yok;
Kibrit bulduk odun yok…”
* * *
Türkleriyle – Rumlarıyla; adalılar olarak hepimizin, yıllar yılı kuraklıktan neler çektiğimiz, kuyularımızda var olan tuzlu sularla ne kadar çok gözlerimiz yana yana yıkandıklarımız ve nihayetinde de kişisel bütçelerimizin sağlayabildiği kadar olanaklarla içmeye – mutfağa irili ufaklı arıtma cihazlarıyla tanıştığımız – aldığımız malûmdur…
Nereye kadar?
Asrın projesi denilen Anamur suyuyla, buluşana kadar…
Bu tarihsel buluşma için başta, merhum, Sn. Süleyman DEMİREL olmak üzere, Sn. ERDOĞAN’a teşekkür etmek, gönül borcudur.
Gerçi; kilometrelerce deniz altından, onca emekten ve de milyonlarca dolar parasal gider sonrasında ayağımıza kadar getirilen bumuhteşem bereketten de hâlâ ve de yeterince yararlanmayı beceremediğimiz ise ayrı bir konu!
Ve işte, tam da bu noktada, bir tekerleme de benden:
* * *
“Tarla” bulduk “Suyu” yok
“Suyu” bulduk “Tarla” yok
“Bağış” bulduk “Kıymet” yok;
“Kıymet” bulduk “Şükür” yok…”
........© Kıbrıs Gazetesi
