Fidan noktayı koydu: Rumlar ve AB ne derse desin, federasyon masadan kalkmıştır
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki ilişkileri zedelemek ve bundan çıkar sağlamak için yakılan ateşe körükle gidenler var. Olayları istismarın yanı sıra, maksatlı yorum ve değerlendirmeler de işin cabası! Bir de şu Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in her vesile ile ‘Avukatı ve Sözcüsü’ Avrupa Birliği’ni (AB) bilgilendirmesi var ya, sanki de Türkleri çok seviyormuş gibi, atıp tutuyor. Yahu sen değil miydin daha geçenlerde Ada’nın Yunanistan’a ilhakı için silaha sarılan Eoka’ya övgüler düzen? Senin Başpiskoposun değil miydi daha geçen gün Türklerin Kıbrıs’tan kovulması gerektiğine dair nutuk çeken?
Rum lider, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları konusunda AB’yi bilgilendirdiğini açıklıyor. Gailesi sana mı düştü? Bırak da o konuda Kıbrıslı Türk yetkililer konuşsun. Bırak da o konuda Cenevre’de muhatap olduğun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşsun. Türkiye ile aramıza girip de, ilişkileri zedeleme çabası, Cenevre Zirvesi’nde alınan iş birliği kararına ağır bir darbe indirdiği gibi, söz konusu kararları ‘yok sayma’ anlamı da taşır.
Haspolat ve Akıncılar kapılarının açılmasına bile karar veremeyecek bir pozisyonda olan Hristodulidis’in en büyük korkusu, KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) fahri üye olarak kabul edilmesiydi. Hristodulidis’te ‘Acaba bu işin sonu tanınmaya gider mi’ endişesi vardı. Bu konuda öteden beri Rum tarafının arkasını okşayan, sözcülüğünü ve avukatlıklarını yapan AB’ye başvuruldu ve AB yetkilileri de Orta Asya’ya giderek, Rum tarafını rahatlatan kararı........
© Kıbrıs Gazetesi
