Unuttuğumuz tarih: 9 Eylül 1570…
9 Eylül tarihi olayı Lefkoşa’da pek ses bile getirmeyen mütevazı bir törenle kutlandı… Malûm, 9 Eylül, başkent Lefkoşa’nın Türkler tarafından fethinin yıl dönümüdür…
Son yıllarda hep düşünür oldum: 1963’ten önce olduğu gibi biz Türkler de neden toplu halde Kostanza Burcu’ndaki Bayraktar Camii’ne gidip bu tarihi günümüzü eskiden olduğu gibi kutlamıyoruz? Öyle ya, Rum komşularımız yıldönümlerinde en sıradan ayinlerini bile gelip Kuzey Kıbrıs’ta kutlamayı kapıların açılmasından bu yana kurumsallaştırmışlardır…
1963’ten önce Lefkoşa’nın fetih yıldönümü Bayraktar Camii’nde, caminin üzerine oturtulduğu Kostanza Burcu’nda kutlanırdı. Bayraktar Camii’nin içinde Lefkoşa surlarına Türk bayrağını ilk diken adsız kahramanın türbesi vardır.
Şimdi neden o eski ritüel terk edildi ve hiç anımsanmıyor?.. Rumların geleneklerinden gelen coşkusu ve duyarlılığı bizde mi yok, yoksa Rum Yönetimi izin mi vermez böylesi bir törene? Rum Yönetimi’nden izin almak için bir girişim yapıldığını da hiç sanmıyorum!.
1963’ten önce her 9 Eylül’ün sabahında okulların oluşturduğu tören kortejleri Lefkoşa’nın güney kesiminden yola çıkar ve disiplin içinde Bayraktar Camii’ne gidilerek Lefkoşa’nın fetih günü kutlamaları orada günün anlamına ilişkin söylevlerle, şiirlerle, dualarla, müzikle kutlanırdı. Böylece unutulan ve tarihe karışan bu toplumsal geleneğimizi de burada hatırlatmış oluyorum..
***
9 Eylül 1570, Kıbrıs’ta Türk varlığının başladığı, diğer bir söylemle toplumsal temellerimizin atıldığı gündür. Kıbrıs’ta Türklerin zamanının ilk günü… Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethine girişilirken, hiç direnmeden teslim olan Girne’den sonra; 2 Temmuz 1570’ten itibaren; 50 gün süren çetin bir kuşatmanın ve savaşın ardından ilk ele geçirilen yer, başkent Lefkoşa olmuştu.
Fethin hemen arkasından da, kimisi kendi isteğiyle, kimisi “sürgün” yöntemiyle Anadolu’dan getirtilen aşiretler ve aileler, Tunç Çağı’na dek uzanan ve bilinen dört bin yıllık tarihi olan bu eski ve ünlü kente yerleştirilir. Kıbrıs’ta o günden bu yana süregelen Türk toplumsal varlığının kökleri, yani atalarımız, işte o Lefkoşa’ya ilk yerleştirilen bu Anadolu göçmenleridir…
Lefkoşa, Bizanslılar döneminden beri Kıbrıs’ın başkentiydi… Bu özelliğini Osmanlılar döneminde de korur…........
© Kıbrıs Gazetesi
