Ucube BM kararının sonuçları
Kıbrıs Türkü olarak üzerimizdeki karabasanı 61 yıldır sürdüren BM Güvenlik Konseyi’nin 186 numaralı kararını irdelediğimde kimilerinden anında gelen tepki şu oldu: “O kararın altında Türkiye’nin de onayı vardır…”
Doğrudur, vardır… Ama bunu belirtirken o günlerin atmosferini ve konjonktürünü de göz önünde bulundurmak gerekmez mi?..
1963’ün son günlerinde, kurucu ortağı olduğu devletten ENOSİS’çi AKRİTAS Planı uyarınca kaba güçle uzaklaştırılan 100 bin kişilik Kıbrıs Türk halkı, kan revan içinde ve kapatıldığı gettolarda aç – susuz bırakılmıştır… Türkiye’den Kızılay yardımları gönderilmese tükenmeye mahkûm ve adanın her yanındaki açık hapishane görünümlü gettolara sıkıştırılmış darmadağın ve perişan bir halk… Resmen ve alenen soykırım yapmaktadır adadaki orantısız Rum – Yunan güçleri… Feci duruma bir an önce bazı sakinleştirici güçlerin müdahil olması gerekmektedir…
Türkiye 3 garantör ülkeden biridir… Ne var ki, adaya çıkarma yapabilme olanaklarından teknik olarak yoksundur… Türkiye neyle yapacaktı savaşlardaki en zor operasyonlardan biri olan ada çıkarmasını?.. Çatanalar ve balıkçı tekneleriyle mi?.. Silahlı Kuvvetlerinin bu konuda henüz yeterli eğitimi de yoktur Türkiye’nin…
*
O günlerin Türkiye’si, 10 yıl........
© Kıbrıs Gazetesi
