AĞAÇLAR SAĞLIĞIMIZI KORUR: Sorgulamam belediyelere ve tüm çevre – doğa sorumlularınadır: “Sorumlu” musunuz yoksa “sorumsuz” musunuz?.. Ağaçları ve yeşili mahvedercesine budama mı olur?.. Ellerine motorlu bıçkılar tutuşturulan ve başlarında hiçbir denetici bulunmayan kimi kişiler kendilerini “ağaç budama uzmanı” sanıyorlar… Ağaç budama işleri odun hırsızı ve yeşil düşmanı duyarsız ve sorumsuz ellere verilecek yerde ehil ellere ne zaman emanet edilecek?.. Karpaz’da katledilen zavallı özgür eşekler için duyulan üzüntü amansızca katledilen ağaçlarımıza da duyulmalı… Hesap sorulmalı… Adım başına yeşil düşmanı kimliklerin gazabına uğrayan sakatlanmış ağaçlarla karşılaşıyoruz… Kolay mı yetişiyor bunlar?.. Bunların çoğu da vahşi budamalar sonucu kuruyor… Bu hızla betonlaştırılmakta olan kurak ve sapsarı ülkede artık ağaç hakları yasasına da ihtiyaç vardır… Ağaçlar da canlıdır… Candırlar, can!.. Hiç sesleri çıkmasa da… Biz onların sesi olmalıyız, eğer uygar ve yurtsever isek…
Yıllardır aramızda yaşayan ve ışığını yayan kültür insanı ve sanatçı Heidi Trautmann diyor ki; “Bunları görmek bizi acıtıyor… Ağaçlar sağlığımızı koruyor… Kirliliği ve pisliği süzüyor… Gölge sunuyor…. Kıyılan ağaçlar için daha yüksek sesle bağırmalıyız…”
*
KARANLIK TRAFİK: Yolların ışıklandırma sorununun bugünkü boyutlarına gelmesi ve trafik facialarını daha bir tetiklemesi uzun süren bir ihmalin sonucudur… Bu sorunun aşılabilmesi için şimdi bir hareketlenme gözleniyor olsa da, kolay aşılabilecek bir durumla karşı karşıya değiliz… Işıklandırmanın hem ülke genelinde hızlandırılması ve hem de yol çizgi ve işaretlerinin görünürlüğünün artırılması gerekir… Bu bağlamda ilgili kurumların eşgüdümlü çalışması vazgeçilmez şarttır… Yol ışıklandırma yetkisinin kime ait olduğu hâlâ........

© Kıbrıs Gazetesi