Klinik vaka Türkiye alerjisi
Teşekkür etmesini bilmedikleri bir yana, mantık sınırlarını aşan eleştirilerde bulunmayı, bu ülkenin bekası adına yapılan işlerde kusur bulmayı, hatta o tür işleri durdurma devinimlerini alışkanlığa dönüştürmüşlerimiz var… Bu tipik özelliğin tezahürlerinden, elbette ki günün konusu Cumhuriyet Yerleşkesi de nasibini alacaktı…
İnşaat sektörünün en sıradan uygulamasıdır… İhaleyi yükümlenen inşaat firması mimarları ve mühendisleri dahil tüm teknik ekibini alıp sahaya iner ve hazırlanan projenin gereklerini en hızlı ve en düzgün biçimde yerine getirir…
Bir Türkiye Cumhuriyeti yatırımı olan KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi de bu klasik uygulamanın dışında tutulamazdı…
Doğal olarak, o projeyi uygulamakla yükümlenenler teknik ekipleriyle geldiler… Araya Anadolu’daki asrın deprem felaketi girmesine, o felaket sırasında durdurulan çalışmaların ekipleri deprem alanlarına uzun süreliğine yönlendirilmesine rağmen, yükümlüler KKTC’deki sorumluluklarını kısa sürede yerine getirdiler…
Ve şimdi de başladı yine o gelenekselleştirilen klasik eleştiriler… Muhteşem bir mimari eser olan yerleşkeye ilişkin göz üstünde kaş aranırcasına kusurlar bulma çabası…
Elbette ki yerel mimarlarımız çok değerlidir… Ama yerel mimarlarımızla işbirliği yapılmadığından yola çıkanlar, işte bu eksende kusur bulma çabasında… Mimarideki yanlış konuşlandırmalar nedeniyle genel kurul salonundaki milletvekillerinin güneş gözlüğü kullanmak zorunda kalacakları iddiası bile gündem yapılıyor!.. Orada yerel mimarlarımız bulunsa böyle bir durum hasıl olmayacaktı, falan da filan!..
Valla bu iddianın yapıldığı günden beridir genel kurul........
© Kıbrıs Gazetesi
