Günlerdir haber akışlarının aralarına algoritmalar tarafından serpiştirilmiş enteresan haberlere denk geliyorum. Güneşte yaşanan patlamalar, gökyüzündeki enteresan nesneler, hevesimizi kursağımızda bırakan yıldızlararası Atlas isimli nesneye dair haberler… Bu patlamaların elektronik sistemlerde, manyetik sistemlerde oluşturabileceği arızalardan söz ediliyor. Tahtalara, çevrenizdeki bilumum elektronik cihazlara vurabilirsiniz, özellikle de ekran parazitlendiyse. Bütün bunlara rağmen bu yazıyı okuyabiliyorsanız muhtemelen bu felaket senaryoları henüz gerçekleşmedi, yahut başka bir gezegendensiniz.

İşin şakası bir yana, güneş sistemindeki gezegenlerin dünyamıza tesirleri bu kadarla sınırlı değil. Ay’dan başlayarak güneş sistemindeki iç ve dış gezegenler klasik ve modern astrolojinin (ve hatta asık suratlı astronominin de) tespit ettiği pek çok tesirlere sahip. Herhalde astronomi ile astrolojinin kesişim kümelerinde şimdilik sadece med cezir dolayısıyla Ay, yaşam kaynağı olması hasebiyle de Güneş var.

Elektronik cihazlarımıza kadar tesir eden gezegenlerin başka ne maharetleri var acaba? Klasik bir eser olan Marifetname’ye göre gezegenlerin günlere de tesirleri var. Hatta öyle ki gezegenler bazı günlerin hakimi, karakteristik özelliklerini o güne çalıyor, günlerdeki saatlerde hangi işlerin kolay olup olmayacağını belirleyebiliyorlar.

Marifetname’de İbrahim Hakkı Erzurumi’nin zikrettiği 7 gezegen var. 18’inci yüzyılın ilk yarısında yazılan Marifetname aynı yüzyılda keşfedilen Uranüs’ü, Neptün’ü ve Plüton’u ihtiva etmiyor elbette. Bendenize sorarsanız buna rağmen çok değerli, en azından test edilebilir bir metodoloji sunuyor. Haydi pozitif okurlarımızın........

© Karar