Ne yapayım öyle bayramı
Bugün Gazze için hiçbir şey yapamıyorsak eğer niye bayramdan bahsediyoruz ki?
Benim okuduğun tarih metinlerinde bugünkünden daha zelil, bugünkünden daha perişan, bugünkünden daha rezil daha arsız olduğumuz bir devir yoktu.
Mesulü kim?
Kimse kasılmasın. Kimse ‘ben değilim’ demeye kalkmasın, bunun istisnası yok.
Hepsinin tafralarını, egolarını, kibirlerini, pişkinliklerini, itibarlarını…
Liderlerimizden başlayarak, devlet başkanlarımızdan, meliklerimizden, krallarımızdan başlayarak en aşağılara, şimalden cenuba mağripten maşrıka kadar hepimiz mesulüz.
Anlaşılmıştır herhalde, kafam bozuk.
Bugünümüzün yatay ve dikey mimarlarını Allah terbiye etsin.
Evvelce kurbanların derisiyle çok uğraşırdık.
Önce belirteyim, ben hiç deri toplamadım.
Deriyle ilgili bir hesaba kitaba da girmedim.
O zamanlar ortalığı ifsad eden bir Türk Hava Kurumu meselemiz vardı.
Yöneticilerimize göre, Kurban ister vacip ister sünnet olsun, kurbanın derisini Türk Hava Kurumu’na vermek farzdı.
Buna mukabil, bizler, kurban ibadetinin kabulünün şartlarından birinin kurbanın derisini THK’ya vermemek olduğunu düşünürdük.
Öyle düşünmezdik de öyleymiş gibi davranırdık.
(En makbul fitre de THK’ya verilen fitreydi.)
THK yolda izde gördüğü deriye el koyabiliyordu.
Ne yapsın bizim sivil toplumcular?
THK görevlisi gibi........
© Karar
