menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İran kampanyaları

13 0
08.01.2025

İran İslam İnkılabı 20. Yüzyıldaki ideolojik devrimlerin sonuncusuydu.

11 Şubat 1979’da (Sünni gelenekteki ‘içtihat kapısının kapanması’ gibi) devrim kapısı kapandı.

Bu devrime yetişen kuşaklar, solcuların tamamı, İslamcıların büyük ekseriyeti içinde yaşadığımız ülkenin ancak bir devrimle felaha ereceğini düşünüyordu.

(O zamanın solcularının Kemalist olmadıklarını da hatırlayalım.)

Bazı solcular bir ara İslam devriminin mollaların öncülüğünde bir sol devrim olduğunu düşündüler. O yıl İstanbul Eczacılık’taydım. Okuldaki ‘Tudeh’lilerden böyle söyleyenler vardı. Çok geçmeden devrimden Marksistlere bir hisse düşmeyeceği anlaşıldı.

Türkiye’deki İslamcılar devrime sevinmişti.

Tabii, mezhep farkı sebebiyle mesafeli durmayı tercih edenler vardı.

Ama hala devrimciydiler.

O günlerde İran’a giden Sünni mollalarımızdan birinin “İran’a biz kendi Sünni devrimimizi nasıl yaparız, onu anlamaya gidiyorum” dediğini hatırlıyorum.

Sonra, ABD ve Avrupa Irak’ı İran’la savaşmaya teşvik etti. Irak kuvvetleri 1980 eylülünde İran’a girdi. İki ülke 8 yıl savaştılar. İstatistikler korkunç. 1 milyon kişi öldü. Ölenlerin tamamı Müslümandı. Kimse galip gelemedi.

Irak diktatörü Saddam Hüseyin 8 yıllık savaşın zararını Kuveyt’i ilhak ederek telafi etmeyi düşündü.

ABD’nin Bağdat Büyükelçisi April Glaspie Saddam Hüseyin’e Irak’ın Kuveyt’e saldırmasına karışmayacaklarını söyledi.

Bu görüşmeden bir hafta sonra Irak Kuveyt’i........

© Karar