Cahiliye asabiyetine sımsıkı sarılalım
En yakın, en kolay rastlayabileceğimiz örnek, TV ekranlarındaki politik tartışmalar.
Bazı televizyonlar farklı görüşlerin tartışmasını sevmezler.
Aynı kafada adamları, ‘öteki’ni çekiştirsinler, ‘öteki’ne atıp tutsunlar diye seyircinin karşısına dizerler.
Bu bir tercihtir. Pek eğlenceli olmaz. Elemanlar kendileri çalar, kendileri söylerler.
Bazen kavuklu ve pişekar gibi iki kişi çıkarlar. Biri bir laf ortaya atar, öteki onu tasdik eder. İkisi de mutludur.
Ah! Neyin örneğini aradığımızı söylemeyi ihmal ettim. (Gerçi başlıkta var.)
Anahtar kavramımız ‘asabiyet.’
Karşı görüşe söz hakkı verilmeyen kanallarda da asabiyeti görürsünüz. Nalıncı keseri gibi hep kendilerine yonttuklarına, kendilerine verilen ‘misyon’a uygun davranmak için birtakım tezler geliştirmeye çabaladıklarına tanık olursunuz.
Bunlardan en hoşuma gidenler Nurettin Nebati döneminde ‘heterodoksi’yi savunurken Mehmet Şimşek gelince hızla dönüp rasyonaliteyi savunmayı başarabilen iktisat gurularıydı.
‘Rasyonalite’ye döndüler ama daha önce ‘heterodoksi’yi niçin savunduklarına dair herhangi bir rasyonel sebep gösteremediler.
Ağızlarına da ‘nas’ kelimesini bir daha almadılar.
Asabiyetin insana neler yaptırdığına dair asıl güzel örnekleri iktidar taraftarlarıyla muhalefet taraftarlarının aynı ekranda konuşturuldukları kanallarda........
© Karar
