Âdem değil ‘adem
Yurtdışına gidiyoruz, uçağın yolcuları gazeteciler, iş adamları ve siyasetçiler. İnsanların çoğu birbirini tanıyor. Herkes birbiriyle konuşuyor.
Ak partinin yeni iktidar olduğu yıllar. Bir arkadaşımız yakınımda bir yerde yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeler hakkında bir şeyler anlatıyor. Ara sıra benim gözüme de bakıyor.
Ak Partinin âdem-i merkeziyeti savunduğunu fakat merkeziyetçi davrandığını söylüyor.
(Hemen belirteyim, âdemi saymazsak söyledikleri doğruydu.)
Muhtemelen benim işittiğimden emin olmak için bu görüşünü lüzumundan fazla tekrarlıyor.
Ne düşündüğümü de merak ediyor. Ben, “Âdem-i Merkeziyet”in başındaki ‘adem’e takıldığımı, bu yüzden konuşmanın ana fikrini kaçırdığımı söyledim.
Sonra, Âdem’in bildiğimiz Âdem olduğunu, ‘adem-i merkeziyet’teki ademin ayınla yazıldığını, a harfinin kısa söylendiğini ve kelimenin ‘yokluk’ anlamına geldiğini anlattım.
“Arapça’da dediğin gibi olabilir” dedi ama Türkçede Âdem.
Biraz uğraştım. Sonunda ikna edebildim mi emin değilim.
Önceki akşam evde yalnız başıma televizyon seyrediyorum.
Birkaç uzman “terörsüz Türkiye”yi tartışıyorlar.
Suriye’deki Kürtlerin durumunu konuşurken o kadar çok Âdem-i merkeziyet dediler ki, tartışmanın ana fikrini kaybettim.
Hafta sonunda Kamışlı’da toplanan “Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı”nda da “Adem-i Merkeziyet” defalarca vurgulandı.
Eminim konferanstaki Kürtler doğru telaffuz etmişlerdir. Çünkü hepsi Arapça okuyup........
© Karar
