menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sayılar ve grafiklerle Mourinho: Fenerbahçe’de büyük fiyasko

23 11
02.09.2025

Türk futbolunun zihniyet yapısı, başından bu yana Avrupa futbolunun gölgesinde; kimi zaman onun üstünlüğüne karşı duyulan hayranlığın, kimi zaman onu yakalama ve geçme hevesinin doğurduğu psikolojik gerilimin etkisi altında şekillenmiştir.

Avrupa’nın düzeyine ulaşma arzusu, temel bir motivasyon kaynağı olmakla birlikte, futbol kulüplerimiz çoğu defa stratejik bakış açısından ve rasyonellikten uzak karar ve uygulamalarıyla Türk futbolunun gelişme ve ilerleme potansiyelini söndüren ve ülkemizin kaynaklarının heba edilmesine yol açan maceralara sürüklenmişlerdir.

Fenerbahçe’nin Mourinho’yu büyük ümit ve beklentilerle teknik direktör olarak transfer etmesi, 14 ay gibi kısa bir süre sonra da 15 milyon€ gibi astronomik bir tazminatla görevine son vermesi; bu bağlamda Türk futbol zihniyetinin ve futbol yönetimi anlayışının taşıdığı sorun ve zafiyetleri bütün çıplaklığıyla ortaya koyması bakımından ilginç bir laboratuvar ve son derece temsil edici bir örnek olay niteliğindedir.

Bu noktaları tam olarak aydınlatabilmek için, Mourinho’nun bir futbol teknik adamı olarak kapasitesinin ve kariyer çizgisinin gelişimini, Fenerbahçe öncesinde çalıştırdığı takımlardaki görev deneyimlerini ve buralarda sağladığı başarıları etraflıca ele almak; objektif gerçekler ve sayısal veriler temelinde kapsamlı biçimde analiz etmek gerekiyor:

Sayıların ve grafiklerin dilinden, Mourinho’nun 2000’lerin başından bu yana sürdürdüğü kariyer çizgisi ve görev tecrübesi şöyle:

1. Kulüplerde Sağladığı Başarı/Kulüp Değeri –Maaş İlişkisi:

“Kulüp-Performans Dengesi Tablosu:”
Tabloda yer alan ilk üç sütun, Mourinho’nun görev yaptığı kulüplerin piyasa değerlerini ve ona ödedikleri maaşları yan yana gösteriyor. Daha sonraki sütunlarda, diğer performans bileşenleri yer alıyor.



“Kulübe Sağladığı Başarı Grafiği”ndeki eğri, Mourinho’nun görev yaptığı kulüplere sağladığı kupa ve sportif başarıların değişim çizgisini ve puanlanmasını (10 tam puan üzerinden) gösteriyor.


Verileri ve grafikleri, çalıştırdığı takımlar düzeyinde sırasıyla inceleyelim:

-Porto (2002–2004): O dönemde 350 milyon € gibi görece düşük piyasa değerine sahip bir kulüp. Mourinho’ya verdiği maaş da düşük (2–3 M€). Buna karşılık elde edilen başarılar olağanüstü. UEFA Kupası (2003), Şampiyonlar Ligi (2004), 2 Portekiz Ligi şampiyonluğu. Küçük bütçeli bir kulübü Avrupa’nın zirvesine taşıyarak devrim yaptı ve kendi adına kariyer sıçramasını başlattı.

-Chelsea I (2004–2007): Piyasa değeri giderek yükselen (3.25 milyar €) bir kulüp. Mourinho’ya ilk kez “büyük maaş” ödeniyor (6–7 M€). Sonuçta kulüp, tarihindeki en parlak dönemlerden birini yaşıyor. 2 Premier Lig şampiyonluğu (2005, 2006), 1 FA Cup, 2 Lig Kupası. Kulübü İngiltere’nin en baskın takımı haline getirdi. “Maaş–kulüp değeri” dengesi rasyonel.

-Inter (2008–2010): Orta-üst segmentte bir kulüp (1.15 milyar€), maaş 9 M€. Treble (üçlü tac) ile kulüp değerinin çok üzerinde bir sportif kazanç sağlıyor. Kariyerinin zirvesi. Serie A şampiyonlukları (2009, 2010). Yatırımın karşılığı alınıyor.

-Real Madrid (2010–2013): Dünyanın en değerli kulüplerinden biri…” O dönemki değeri (6.75 milyar €). Mourinho’ya ödenen 10 M€ maaş bu seviyedeki bir kulüp için gayet makul. Ardı arkasına başarılar. La Liga şampiyonluğu (2012) rekor puanla, Copa del Rey (2011) ve........

© Karar