Kalkınmada “kurnazlık” mı, “saflık” mı etkili? Türkiye için ders…
“Zekâ”yı, genel olarak bilişsel beceriler, analitik düşünme, problem çözme ve stratejik akıl yürütme yeteneği olarak tanımlıyoruz. Esasen bu, zihnin, öğrenme, yeni durumlara uyum sağlayabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneği olarak, insan beyninin bilişsel beceri ve işlevleriyle bağlantılı bir olgu ve kavram.
Tüm canlılar içinde sadece insana özgü olan bu potansiyel güç; insanların bireysel, toplumların ise kollektif karakterleriyle birleşip bütünleştiği zaman, iki farklı biçimde ortaya çıkıyor:
“İlkesel zeka” ve “fırsatçı zeka”
Bu ayırım, aynı zamanda temelinde psikolojik ve toplumsal faktörlerin ve kültürel normların yer aldığı; insanların ve toplumların bireysel ve kollektif zekâlarını nasıl kullandıklarını belirleyen iki temel tutum ve davranış kategorisine işaret ediyor.
İlkesel zeka; uzun vadeli ve stratejik düşünmeyi, sistem kurmayı, kurallara ve değerlere bağlı kalmayı, hakkaniyetli olmayı, emeğin karşılığını beklemeyi ve toplumsal faydanın arttırılmasını gerektirir.
Fırsatçı zeka ise; kısa vadeli ve taktik düşünmeyi, sistemsizliği, kuralsızlığı, kestirme yolları, sistem dışı hareket etmeyi, fırsatçılılığı ve bireysel kazanç maksimizasyonunu öne çıkarır.
İlkesel zekâ; ahlaki değerlere bağlı, uzun vadeli planlama yapabilen, hakkına rıza gösteren, kısa vadeli kazanç peşinde koşmayan, sabırlı olmayı ve sistem içinde süreçleri izleyerek sonuca ulaşmayı hedefleyen bir zihinsel yapıyı ifade eder. Fırsatçı zekâ ise; herhangi bir norm ve ilke tanımayan, hakkıyla yetinmeyen, kısa vadeli kazançları gözeten, kuralları esneterek veya ihlal ederek kestirme yollardan sonuca ulaşmayı amaçlayan bir zekâ biçimi olarak kendini gösterir.
Bu iki kategoride yer alan tutum ve davranış özellikleri, sadece insanların bireysel başarılarını değil, aynı zamanda toplumların ilerleme ve kalkınma düzeylerini de belirleyen kritik faktörlerdir.
Fırsatçı zeka; uyanıklık, bedavacılık ve tembellik gibi olumsuz kişilik özellikleriyle doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda, uyanıklık ve bedavacılıktan doğan tembellik; kurnazlığı ve pratik çözüm yolları bulma becerisini, yani fırsatçı zekâyı geliştirir.
İlkesel zeka ise, hakettiğini elde etme........
© Karar
