menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan ve Avrupa

170 14
14.03.2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son zamanlarda Avrupa Birliği vurgusu arttı. Trump ve Putin arasında sıkışan Avrupa’nın da Türkiye’ye ilgisi arttı. AB üyesi olmadığımız halde, AB’nin “Fikirdaş Ülkeler” konferansına Erdoğan’ın davet edilmesi ve telekonferansla katılması bunun bir işaretidir.

Erdoğan, bu stratejik konjonktürü Türkiye’nin AB’ye üye olması yönünde değerlendirmek istiyor. Elbette Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye tam üye olmasa bile, o yolun açık gözükmesinin getireceği büyük yararların farkında.

İki taraf da yakınlaşıyor, bu çok iyi… Ama ortada büyük bir sorun var:

Erdoğan Avrupa’nın Türkiye’ye “stratejik” bakmasını istiyor fakat Avrupa Birliği bununla yetinmiyor Türkiye’ye hukuk ve insan hakları açısından bakıyor.

Bir yakınlaşma yaşanırken bu fark da gittikçe daha belirgin hale geliyor.

ERDOĞAN’IN BAKIŞI

Erdoğan’ın AB’ye bakışında çok keskin iniş çıkışlar oldu. 2004’te hızlanan ve Türkiye’ye bereketli yatırım yağmurları getiren “tam üyelik süreci”nin “Cumhuriyetin kuruluşundan sonra en büyük modernleşme hamlesi” olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan’dır. (17 Temmuz 2011)

AİHM kararlarının bağlayıcılığını Anayasa’nın 90. Maddesine ve CMK’nın 311. Maddesine yazdıran da Erdoğan’dır.

Ben bu yaklaşımlarının doğru olduğuna inanırım, zamanında bu yöndeki reformları destekledim.

Fakat, iç politika sorunları sebebiyle, özellikle CB sistemi sürecinde, AB için “Bunlar Haçlı ittifakı” diyen de........

© Karar