menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Makbul doğumun kutsal ayini

23 1
23.04.2025

Kadınların nasıl doğuracağı, ne zaman doğuracağı, kiminle doğuracağı meselesi son yıllarda sadece tıbbi bir tercih değil sanki bir rejim testi haline geldi. Türkiye’de iktidarların anneliğe biçtiği roller hep oldu ama ilk defa bir doğum biçimi, futbol sahalarında sergilenen bir ideolojik pankarta dönüştü. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde öğrencilerin protesto ederek terk ettiği “Doğal Olan Normal Doğum” sempozyumu da görünüşte bir bilinçlendirme faaliyetiydi. Fakat bence başka bir şeyin, toplumu biçimlendirme arzusunun bir yansımasıydı…

Doğum, hayatın en mahrem, en kişisel eylemlerinden biridir. Ağrının, korkunun, ümidin, sevincin, beklentinin birbirine karıştığı muazzam bir eşiktir. Ancak bu topraklarda, hayatın mahremi de bir türlü mahrem kalmaz, kalamaz. Bedenler üzerinde kurulan tahakkümün arkasında daima ‘kutsal bir gerekçe” bulunur; milletin bekası, fıtrat, ya da daha sık rastladığımız bir gerekçeyle; “kadının selameti”. Artık adını ne koyarsak.

Kaldı ki bu yönlendirmeler yalnızca bir doğum şekline dair teknik bir tercih meselesi değildir. Mesele, hayatın tamamına sirayet eden ve bireysel iradeyi biçimlendirmeye çalışan bir zihniyetin yansımasıdır. Tıpkı “makbul vatandaş”, “makbul genç” yahut “makbul anne” kalıplarında olduğu gibi, burada da kadının nasıl doğurması gerektiğine dair çizilmiş dar bir normatif çerçeve vardır. Kadın doğuracaktır; ama bu doğumun, acı ile sınanmış, sabırla yoğrulmuş, ‘fıtrat’ı hatırlatan bir ritüel olması beklenir. Ne var ki sezaryen, epidural ya da planlı doğum gibi uygulamalar, kadının kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkını öne çıkarır. Bu ise, kadının edilgenliğini değil, özneselliğini ima eder. Tam da bu nedenle, bu yöntemler ‘yerli ve milli’ tasavvurla çelişir; çünkü burada tercih eden, itaat eden değil, karar veren bir kadın figürü vardır. Ve sistem, karar veren kadını değil, tahammül eden kadını arzular.

Bu bakışın beslendiği kültürel damar, aynı zamanda erkek merkezli bir........

© Karar