menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bosna… Geç keşfettiğim cennet...

18 1
29.01.2025

Bosna Hersek... Hava alanından otele gidişte gördüğüm binaların üzerindeki bomba ve şarapnel izleri büyük bir hüznün içine aldı beni. Yüksek tepeleri, taş köprüleriyle ve tarihi sokaklarıyla büyüleyen bir ülke olacaktı az sonra. Yine de manzaranın arkasında yatan hüzün, gözlerden saklanmak ister gibi sessizdi. Yolculuğum boyunca hissettiğim bu sessizlik, beni yalnızca tarihin derinliklerine değil, insanlık ruhunun kırılganlığına da götürdü. Saraybosna sokaklarında sanki taşların, ağaçların, duvarların fısıldadığı bir sesi duyar gibi oluyordum. Bir sürü karmaşık duyguyla seyahate başladım.

Savaşın İzleri ve Dostluk

Savaş, yalnızca bir ülkeyi değil, insan ruhunu da paramparça ediyor. Bosna Hersek topraklarında dolaşırken savaşın ayak izlerini görmekten kaçamıyorsunuz. Evlerin duvarlarında, kırık pencerelerde, yıkık minarelerde, restore edilmiş köprülerde, her yerde…

Srebrenitsa soykırımı, tarih kitaplarında yazılan veyahut bizim televizyonda izlediğimiz mazideki bir trajedi olmaktan çok ötede, hala insanların yüzlerinde, sokaklarda, sessiz camilerde yankılanıyor. Peş peşe sıralanmış aynı soyadına sahip isimleri, çocuk ve genç kabirlerini gördüğümde, acının ne kadar derin olabileceğini hissettim. Bu hüzün, savaşın yalnızca kan dökmediğini, dostlukları da yaraladığını anlatıyordu...

Yine de bu topraklarda dostluk, küllerinden doğmuş gibi... İnsanların sıcaklığı, savaşın soğukluğuna inat bir yaşam mücadelesi olarak yükseliyor. Müslümanlar acılarıyla koyun koyuna yaşamayı öğrenmiş insanlar. Bunu Bosna’da ilk kez görüyordum. Minarelerin anlamını, inanmanın havsalasını hem bir millet hem de din kardeşi olmanın boyutlarını… Tam burada Bosna’da görüyordum…

Ahmići köyüne yaptığım ziyaret, bu savaşın ne kadar acımasız ve insafsız olduğunun bir başka kanıtıydı. 1993 yılında burada yaşanan katliam, insanlığın en karanlık yüzlerinden birini ortaya koymuştu. Katledilen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, bir köyün nasıl tamamen yok edilmeye çalışıldığını gösteriyordu. Bugün Ahmići’de sessizlik hâkim. Ancak o sessizlik, acının yankısını bastırmaya yetmiyor. Ziyaretim sırasında köyün camisindeki isimleri okuduğumda hüznün hiç kaybolmadığını fark ettim. Caminin........

© Karar