Otorite için tesettür, otoriteye inat tesettür
Tesettür konusunda çevremdeki pek çok kişiye göre daha esnek düşünürüm. Mesela, olur olmaz her şeye “bid’at’ diyenlerin toplu iğneye neden bid’at demediklerini bile sorgulamışlığım vardır iç dünyamda. Buna rağmen Ahzab surersi 59. ve Nur suresi 31. ayetlerin delilliği ile tesettürün farz olduğunu biliyorum. Esnek düşünmem tesettürün çarşaf, ferace-eşarp, pantolon tunik-şal gibi herhangi bir tarzının olmadığına yönelik. Hatta “Farz var, tarz yok” diye bir yazı bile yazmıştım zamanında. Tesettürün amacının Allah rızası olduğuna ve şeklinin kültürel ve coğrafî unsurlardan etkilendiğine inanıyorum çünkü, mesela karasal iklimdeki bir yerleşim yeri ile sahil kenarındaki bir yerleşim yerinin insanlarının ne kültürleri ne de giyim şekilleri birbirine benziyor, dolaylı olarak oralarda yaşayan iki farklı kişinin tesettür anlayışı da farklı oluyor. Bu iki kişi gibi kişiler büyük şehirler gibi kalabalık yerlerde bir araya geldiklerinde de ortaya tesettürde çeşitlilik çıkıyor bence.
Bir kadının hayatının bir döneminde başı açık, bir döneminde tesettürlü olmasını da, zamansal olarak tersi şekilde yani bir döneminde tesettürlü, bir döneminde başı açık yaşamasını da anlayabiliyorum çünkü hayat düz ve kolay bir yol değil, aksine inişli çıkışlı ve yıpratıcı imtihanlarla dolu bir yol. İnsan yaşarken tercihlerinin sorumluluklarını alır ve bu yüzden istediği gibi yaşamakta, istediği gibi giyinmekte özgürdür. Din adına bunun tersini iddia edenlerin dayanakları yoktur hatta Bakara suresi 256. ayet “Dinde zorlama yoktur.” der fakat birkaç gün önce oluşan bir gündem çok ilginçti: Gündem, bir kadın........
© Karar
