Yapay zekâ metinlerinin kullanımı
Yapay zekâ hayatımızın her alanına nüfuz ediyor. Hatta yalnızca etkisini göstermekle kalmayıp, kimi zaman hayatımızı adeta istila ediyor. Öyle ki bazı kurumların çağrı merkezlerinde bir insan muhataba ulaşmak için uzun uğraşlar vermek gerekebiliyor.
Yapay zekânın bu denli yaygınlaştığı ortamda, yöneticiler de yapay zekâdan daha fazla yararlanmak istiyorlar. Bu eğilim özellikle iletişim alanında dikkat çekiyor. İnsan yazısını taklit etme becerisi geliştikçe, yapay zekâ iletişim metinlerinde ve raporlarda daha çok kullanılmaya başlanıyor.
Ancak bu noktada önemli bir soru ortaya çıkıyor: İnsanlar, yapay zekâ tarafından yazılmış metinlere ne kadar güveniyor?
Yapay zekâ metinlerine güven ve ayırt etme yetisi
İnsanlar, çoğu zaman yapay zekâ tarafından yazılmış metinleri fark edebiliyor. Eğitimli ve dikkatli okuyucular (iletişim uzmanları, yazarlar, deneyimli çalışanlar) bu metinleri `-80 oranında ayırt edebiliyor. Gündelik okuyucular ise genellikle şüpheleniyor ama kesin karar veremiyor.
Özellikle içtenlik ve duygusallık gerektiren konularda (teşekkür, özür, kriz anı, motivasyon gibi) yapay zekâ metinleri daha kolaylıkla sırıtıyor, doğallıktan uzaklaşıyor.
Harvard Business School’dan bir grup araştırmacının yürüttüğü çalışmaya göre, çalışanlar yapay zekâ tarafından yazılmış mesajları Y doğruluk oranıyla tanıyabiliyor.
İlginç olan şu: Eğer bir metnin yapay zekâ tarafından yazıldığı düşünülürse, bu metin aslında bir insandan geliyor bile olsa, daha az faydalı bulunuyor. Öte yandan, yapay zekâ tarafından oluşturulmuş bir metin yöneticiye ait sanıldığında, daha değerli ve etkili algılanıyor (1).
Bu da gösteriyor ki; mesajın içeriği kadar, kaynağına dair algı da önemlidir. Ancak teknik veya prosedürel........
© Karar
