İyi bir dinleyici olabilme
Araştırmalar, yöneticilerinin kendilerini gerçekten dinlediğine inanan insanların iş ilişkilerinin güçlendiğini ve işe bağlılıklarının arttığını gösteriyor (1).
Dinleme, empati, sabır ve yanıt verme becerisi gerektiren, önemli bir faaliyet. Özellikle konuşulan konu karmaşık veya duygu yüklü olduğunda dinlemek, zihinsel olarak yorucu olabiliyor. Dinlemenin güçlüğünden kaçınanlar kestirme yollara başvuruyor veya konuşmadan tamamen kopuyorlar.
Yöneticilerin çoğunun kötü bir dinleyici olduklarını söyleyebiliriz.
İyi bir dinleyici olmanın pek çok engeli var. Engellerden bazılarını ve bu engellerin aşılması için yapılabilecekleri (1) özetlemeye çalışalım.
Acelecilik:
Muhatabınızın meramını anlatması için yeterli zamanı vermeden veya anlattığını tam anlamadan acele ve eksik bilgi ile cevap vermek insanları hayal kırıklığına uğratır ve motivasyonu düşürür. Acelecilik, hiç dinlememekten daha kötü olabilir.
Aceleci cevap ve yorumlardan kaçınmak için görüşmelerinize yeterli zaman ayırdığınızdan ve dikkatinizi dağıtacak etkenlerin olmadığından emin olun. O anda ele alamayacağınız sorunlar varsa, acele ile karar vermek yerine başka bir görüşme planlayın.
Savunma, öfke, alınganlık gibi duygusal tepkiler:
Söylenen bir şey kişisel algılandığında hemen savunmaya geçmek dinlemeyi engeller, güveni ve morali aşındırır.
Dinleyiciler yargılayıcı olmaktan kaçınıp empati kurduklarında, konuşmacılar daha az endişe duyuyor ve dolayısıyla potansiyel ihtilaflarla daha etkili biçimde başa çıkılabiliyor.
Eleştiri oklarının hedefinde veya tehdit altında olduğunuzu hissediyorsanız, konuşmacının söylediğini düşündüğünüz şeyi tekrarlayarak veya paylaşımı için ona teşekkür ederek zaman kazanın. Daha fazla bilgi sahibi olmak adına sorular da sorabilirsiniz. Bu türden hareketler, karşı atağa geçmenizi engeller ve insanlara kendi fikrinizi dile getirmeden önce onları dinlediğinizi gösterir.
Görünmezlik veya tepkisizlik:
Bir dinleyici karşısındakini........
© Karar
