menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hataların önemi

9 1
yesterday

TDK “hata” kelimesini “istemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış” olarak tanımlıyor. Özellikle hukuki ve resmi yazışmalarda sıkça kullandığımız “sehven” kelimesi de bu yazıya konu edindiğimiz hatayı ifade ediyor.

Bilerek, isteyerek yani kasti olarak yapılan yanlışlar ise hata kapsamında değil, suç veya hafif ifadesi ile ayıp kapsamında düşünülmelidir.

Sıkça terennüm ettiğimiz Orhan Gencebay’ın “hatasız kul olmaz” şarkısıyla hafızalarımıza yer ettiği gibi, hepimiz hata yaparız. İnancımıza göre, Peygamberler dışında hiçbirimiz kusursuz değiliz.

HATALARI GÖRMEMEK

Hataları görme veya görmeme konusunda iki farklı yaklaşım sergileriz. Bazılarımız hataları görmezden gelirken bazılarımız da hatalara karşı oldukça sert tavır alırız.

Hataları görmeyenlerin yüksek hoş görülü olduklarını düşünürüz.

Küçük veya önemsiz hatalarda, insanların motivasyonunu kırmamak için, bu yaklaşım doğru olabilir. Ancak bugün küçük ve önemsiz görünse de gelecekte önemli olabilecek ve tekrarlanacak olayların görmezden gelinmesi doğru değildir. Görmezden gelinen hatalar zamanla büyür ve önemli sonuçlara yol açabilirler. Bu sebeple fark edilmeyen hataların hata olduğu konusunda farkındalık oluşturulmalıdır.

HATALARI AFFETMEK

Bütün din ve ahlak öğretileri affetmenin faziletinden bahseder. Kur’an da pek çok ayette affetmenin önemine vurgu yapmıştır. Bunlardan bir demet:

Nahl, 119. Ayet: Ancak, hiç şüphesiz senin Rabbin, yaptığının günah olduğunu henüz bilmeden veya yanılıp da bir an nefsine mağlup olarak kötülük işleyen, sonra da çabucak bundan vazgeçip tövbe eden ve hallerini düzeltenlerin yanındadır. Doğrusu senin Rabbin, onların bu samimi tövbelerinden sonra elbette çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.

Al-i........

© Karar