Çeşitlilik uygulamalarında denge
Karar’da yayımlanan “Farklılık zenginliktir” başlıklı yazımızda, farklılığın zenginlik, aynılığın zayıflık olduğunu vurgulamıştık. Bu görüş, sadece teorik bir sav değil; Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ve McKinsey gibi saygın kuruluşların araştırmalarıyla da destekleniyor. Çeşitlilik, özellikle yönetim kurullarında doğru yönetildiğinde şirketlere ciddi stratejik avantajlar sağlayabiliyor (1,2).
Çeşitliliğin kurumsal güce katkısı
Farklılıkları benimseyen yönetim kurullarının öne çıkan özellikleri şunlardır:
Çok boyutlu karar alma: Farklı yaş, cinsiyet, etnik köken ve mesleki geçmişe sahip üyeler daha geniş bir perspektif sunar. Bu da daha üretken ve etkili kararların önünü açar.
Grup düşüncesine karşı kalkan: Homojen yapılar genellikle benzer fikirler üretir. Çeşitlilik, bu tuzaktan kaçınmayı sağlar. Riskler daha erken fark edilir, stratejiler daha sağlam kurulur.
Temsilde adalet ve meşruiyet: Yönetim kurulunun şirketin hissedarları, çalışanları, müşterileri gibi paydaşlarını yansıtması kurumsal meşruiyeti ve toplumsal kabulü artırır.
Yatırımcı beklentilerinin karşılanması: Yönetim Kurulu’nda çeşitliliğin artması ile ulusal ve uluslararası yatırımcılar üzerinde olumlu algı oluşturur, ortaklık ve iş birliği imkanları artar.
ÇEK yaklaşımı: Çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık
Bu üç kavram, yalnızca ahlaki bir duruş değil, aynı zamanda stratejik bir yönetim aracıdır.
ÇEK yaklaşımı üç ayaklı bir masa gibi düşünülebilir:
Bu........
© Karar
