Sürecin muhalefet ayağı
Adı sanı hala tam kararlaştırılamamış olsa da elimizde işleyen bir süreç var artık. “Çözüm süreci” tabiri hem ağır bir geçmiş yüküne sahip hem de bugün yaşanan ile daha önce yaşanan arasında ciddi farklar var.
İktidarın tercihi “terörsüz Türkiye” ifadesi ise AK Parti’nin çok uzun zamandan bu yana olduğu gibi siyasetin bizatihi kendisinden ve siyasal dil kurgulamaktan duyduğu tedirginliğin bir yansıması. Aslında bir şey demeden bir şeyler demenin yolu.
En azından bir sürecimiz var. Başına sonuna ne konulacağı kişinin meseleye nasıl baktığına göre değişir. Burada muhalefetin buna bir isim koymakta daha rahat davranması gerekir ama orada da kafalar karışık.
Aslında İYİ Parti ve Zafer Partisi kanadında zihinler net. Yaşanana kökten karşılar bunu da yağlı urgan fırlatmak gibi Türkiye siyasetine münhasır örnekleri ile gösteriyorlar.
Mesele terör olduğunda, 40 yıllık bir çatışma ve geride yüksek bir insan kaybından bahsediyorsak elbette eleştirilerin, endişelerin, itirazların olması doğal. Bunların dile getirilmesi de işin tabiatı gereği. Bu partilerin itirazlarının insan hakları, evrensel değerler, Türkiye’nin geleceği ya da öyle değil ama böyle çözelim açısından olumlu bir içerik taşımaması ile siyasi bir tercih. Orada söylenecekler çok fazla değil.
Burada sürecin eksik ayağı muhalefet derken ana mesele CHP’nin yön belirlemekte zorlanması. Sadece bir hafta içerisinde CHP’den randevu talep eden DEM Parti’ye genel başkan seviyesinde cevap verilip verilmeyeceğinin tartışılması bile ana muhalefet partisinin meseleye dair kafasının........
© Karar
