Fanustaki okyanus*
M. Kayahan Özgül yazdığı hemen her incelemeyi merakla okuduğum bir yazar, akademisyen. Tanzimatla başlayan/ başlatılan, yeni, çağdaş, batılı, modern edebiyatımızın köklerine dair dikkatleri, bu konudaki soruları yanında önerileri özellikle önemli. Meselelerin duygusal ve politik kolaycılığına kaçmadan, ilmi disiplini merkezde tutan, entelektüel birikimle harmanladığı duyarlığı hep diri hazık bir kalem o. Bu bağlamda, ‘Fanusla Okyanus’ Özgül’ün öteden beri sürdürdüğü çok bağlamlı düşünüş ve çözümlemelerinin son toplamı.
Türkçe Lügat konusundaki teorik ve pratik sorunlar gibi, edebiyat tarihimizin yazılmasında da benzer imkanlar ve çıkmazlar atbaşı gidiyor. Henüz ne bir lügatimiz var tam ne de bir edebiyat tarihimiz. Özgül, olmayışın nedenleri üzerinde özellikle yoğunlaşıyor nicedir. ‘Araştırma ve inceleme aşamalarını tamamlayamamış bir edebiyatın, eldeki güdük malumatla edebiyat tarihinin yazılabileceğini düşünmek safdilliktir’ ona göre. Fakat, imkansız değildir. Yeter ki yol ve yöntem konusunda uzlaşıya varılabilsin. Yeter ki el çabukluğuyla, kurumsal ve şahsi çalımlarla rol çalmaktan vazgeçilsin.
Türkiye’nin tekrara dayalı, kabız ve zihinsel düzeyi yüksek olmayan politik tartışmaları/ kavgaları hemen her konuda olduğu gibi edebiyat tarihine yaklaşımlara da tesir ediyor/ etti kuşkusuz. Ne var ki, sadece bir literatür değil belki asıl düşünce tarihi konusu da olan edebiyat ve onun tarihine yoğunlaşmak için bir dizi soruların sorulması yanında bazı yolların da mutlak takip edilmesi gerekiyor. Uzun menzilli, çok bileşenli ve derin izli bir yürüyüş sayılan Türkçe’nin edebiyat macerası tarihi akışın kendisi........
© Karar
