Şu Müslüman ülkelerin acınası haline bakar mısınız…
Epey bir süredir Müslüman dünyanın hukukta, adaletin tecellisinde, ifade özgürlüğünde, insan haklarında kelimenin tam anlamıyla bir sefalet görüntüsü içinde olduğunu ve tablo yüzünden de kendi halklarını fukaralığa mahkum ettiğini yazmaya çalışıyorum.
Türkiye dahil bütün Müslüman ülkeler, insan hakları temeline dayalı bir ‘hukuk devleti’ inşa edemedikleri sürece hem kendi toplumlarını mutsuz etmeye devam edecekler hem de Gazze’de bebekleri, çocukları, kadınları katleden Siyonist azgınlığın gücü karşısında hep boynu bükük dolaşacaklardır.
Gazze’de yaşanan soykırım bile Müslüman toplumları kendi Müslümanlıklarıyla ve ahlak anlayışlarıyla yüzleşmeye sevk etmediğine göre, demek ki bu Müslüman dünyadan umut kesilmiş demektir.
Eğer Müslüman ülkeler, Gazze dahil dünyada zulme uğrayan insanlar için ahlaki bir duruş sergilemek istiyorsa, öncelikle kendi halklarını zulümle değil, adaletle yönetmek zorundadırlar. En temel insani haklarını kullanarak fikirlerini özgürce beyan edenleri, kendisini yöneten iktidarları eleştirenleri ve tüm muhalif sesleri susturmak için tutuklayıp hapse atan, özgürlüklerini ellerinden alan hiçbir Müslüman ülke yönetiminin Gazze için söz söylemeye hakkı olamaz.
Maalesef şu anda Türkiye dahil Müslüman ülkelerin, İsrail karşısındaki acziyetini görünce hayıflanmamak mümkün değil. Trump-Netenyahu ortak yapımı olarak devreye sokulan Gazzelileri tehcir politikası işlemeye devam ediyor, Müslümanlar ise çaresizce........
© Karar
