menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası*

16 1
28.10.2025

Çalışanlar, firmalar diğer pek çok kesim, döneme ve duruma bağlı olarak, hem enflasyonun müsebbibi hem de mağduru sayılır.

Müsebbibi çünkü her kesim, milli gelirden daha yüksek pay almak için diğer kesimlerle bir gelir paylaşımı mücadelesine giriyor.

Çalışanlar maaş ve ücret gelirlerini; firmalar mal ve hizmet fiyatlarını; servet sahipleri de faiz, temettü ve kira gelirlerini artırmaya çabalıyor; sonuçta, “sosyal ve iktisadi bir paylaşım savaşı” yaşanıyor.

Herkesin herkese kurşun sıktığı ve kimsenin hedefi tam tutturamadığı bir toz bulutu altında bir savaş.

Gelişmiş ülkelerdeki enflasyonun, “gelirden pay alma mücadelesiyle yükseldiği” fikrinin en ünlü savunucusu IMF’nin eski baş ekonomisti Prof. Dr. Olivier Blanchard’tır.

Blanchard, “gelişmiş ülkelerde enflasyonun sebebi ücret- fiyat sarmalıdır” diyor.

Ücretler yükselince mal ve hizmet üreticisi firmaların maliyeti artar; firmaların üretim maliyetleri artınca üretilen ürünlerin fiyatları yükselir; fiyatlar yükselince de enflasyon yükselir ve çalışanların reel ücreti düşer ve sonuçta iş tatsız bir döngüye dönüşür.

Peki, taraflar bu “pay alma” savaşlarını hangi silahlarla yapıyorlar?

Çalışanlar: Sendikalaşma, toplu pazarlık, grev, iş yavaşlatma ve siyasi tavırlarıyla,

Firmalar: Mal ve hizmet fiyatlarıyla ve

Servet sahipleri de: Sahip oldukları finansal varlıklar, gayrimenkuller ve hisse silahlarıyla…

Blanchard bağlamında enflasyonu düşürmek çok kolay; “tarafların elindeki silahlar etkisizleşirse, pay alma savaşları biter.”

Yani çalışanlar ücret artışlarından ve firmalar ürün zamlarından vaz geçerse pay alma mücadeleleri sönümlenir, yavaşlar ve sona erer.

Peki bu silahlar nasıl etkisizleşir veya pay alma savaşları nasıl sona erer?

Merkez Bankalarının parasal sıkılaştırmaya giderek talebi baskılamasıyla…

[Bilgi: Parasal sıkılaştırma: Faizlerin yükseltilmesi ve kredi verme şartlarının sıkılaştırılması demektir. Örnek: Daha az kredi, daha pahalı kredi, daha kısa vadeli kredi ve teminatı yüksek kredi.

Talebin baskılanması: Yatırım ve tüketim harcamaları hızının yavaşlatılması, durdurulması hatta azaltılması çabalarıdır.]

Parasal sıkılaştırma sonucu “krediler ve iktisadi faaliyetler yavaşlarsa” firma iflasları ve sorunlu banka kredileri artar; yatırımlar ve dolayısıyla istihdam azalır ve sonuçta işsizlik de artar.

İşsizliğin arttığı bir ortamda çalışanların, gelir dağılımından daha fazla pay alma talepleri,........

© Karar