Kadir Gecesi muhasebesi - Hukuksuzluklarımız
Ramazan’ı yaşıyoruz ve Kadir Gecesi’ne (yarın gece) geldik.
Kur’an’da “Bin aydan hayırlı olduğu” bildirilen gecedir bu. Bu konudaki tüm değerlendirmeler “Bin aydan hayırlı olma” noktasında “Kur’an bu gece indirildiği için” gerekçesinin altını çizerler. Yani Kur’an merkezli bir “yücelik”tir Kadir Gecesi’nin yüceliği.
Bu yaklaşım tutarlıdır, çünkü Kur’an, İslam’ı İslam, Müslümanı Müslüman kılan ilahi ölçüler bütünüdür.
Herhangi bir Müslüman için Kadir Gecesinin bin aydan hayırlı olması o gecenin “ihya edilmesi” ile ilgilidir. Yani biz uyurken gece gelip geçerse, yine de “bin aydan hayırlı” bir gece yaşanmış olmaz.
Aynı şey, oruç tuttuğumuz halde Ramazan bize bir şey vermeden, namaz kıldığımız halde namaz bize bir şey vermeden gelip geçerse de söz konusudur. Kur’an okuduğumuz halde Kur’an bize bir şey vermiyorsa…
Ne demek İslâm’ın bu ana müesseselerinin bize bir şey vermiyor olmaları?
Yani bizi insan gibi insan kılmıyor, Allah’ın seveceği insanlar kategorisine taşımıyor, erdem vermiyor, bizi olgunlaştırmıyor, zaaflarımızı gidermiyor, ayaklarımız çamurdan çıkmıyor, kalbimiz onarılmıyor vs…
Yani İslam ayrı akıyor, biz ayrı akıyoruz.
Bir ay boyunca kürsülerden, YouTube kanallarından, tv’lerden hocaların “Kötülüklerden alıkoyan namaz, oruç” çağrısı yaptıklarını biliyoruz. “Kadir Gecesi’nin ihyası”na da dikkat çekti hocalar. Dendi ki “İyi Müslüman olun, Allah’ın her an sizinle beraber olduğunu unutmayın. Kimseye kötülük yapmayın, hak yemeyin, zulmetmeyin vs…”
İşin bir başka boyutu var üstelik, Müslümanın İslam’la ilişkisi, bir “Temsil problemi”ni de gündeme getiriyor. Yani İslam’ı yeterince........
© Karar
