İmamoğlu’nun zor yolculuğu
31 Mart’tan bu yana Ak Parti ile CHP oyları başa baş gidiyor. Evet, Yerel Seçimlerde CHP birinci parti oldu, sonraki günlerde ise kamuoyu yoklamalarında bazen Ak Parti öne geçti bazen CHP. Şu günlerde de arada başa baş bir durum var.
Kamuoyu yoklamaları “En büyük parti”nin “Kararsızlar” olduğunu ortaya koyuyor. Yüzde 25’ten yüzde 35’lere kadar dev bir topluluk Kararsızlar…
Ancak kararsızların partisi yok. Onlar iktidara tavırlı ama muhalefet saflarına da geçmiş değil.
Tam da bu ortam, siyasette “Geleceğin Cumhurbaşkanı kim olacak?” sorusunun dolaşımda olduğu bir ortam.
Ak Parti de CHP de yüzde 30 etrafında dolaşıyor. Oysa yüzde 30’lu rakamlarla Cumhurbaşkanı olunmaz.
Ak Parti bunu, bugüne kadar Cumhur İttifakı ile kapattı, bundan sonra da (belki DEM’i de yanına alarak) öyle yapmayı planlıyor. Cumhur İttifakı ortakları da aykırı bir şey söylemiyor.
Muhalefetin ana gövdesi CHP. Belli ki alternatif Cumhurbaşkanı adayı oradan çıkacak. Ancak CHP’ye de oy oranını yüzde 50 artı 1’e taşıyacak bir ittifaklar ağı lâzım. Bunu ya formel - kurala bağlanmış proje ile gerçekleştirecek ya da informel, yani alanda kendi kendine oluşacak birliktelikle sağlayacak. CHP’de henüz bunun arayışı tamamlanmış değil. İmamoğlu ismi öne çıkıyor ama Mansur Yavaş konusu da netleşmiş değil.
Sorular şöyle: Erdoğan aday olabilecek mi? CHP İmamoğlu veya Mansur Yavaş’tan birisini adaylaştırma sürecinden sancısız çıkabilecek mi ve nihayet bu ikiliden birisi Erdoğan’ı yenebilecek mi?
Kararsızların büyük kısmı Ak Parti’ye mesafe koymuş seçmenlerden oluşuyor, bu biliniyor. Muhalefete mesafe koyanlar da var.
Seçmen iktidar gurubuna mesafe koymuş ama CHP’ye ya da başka muhalefet partilerine........
© Karar
