menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazze’yi boşaltmak ya da Hicret

130 1
13.04.2025

Perşembe günkü (10 nisan) “Trump övdü mü ısırdı mı?” başlıklı yazımın ilk paragrafları şöyleydi:

Önümüzdeki süreçte Ortadoğu’nun en sıcak konusunun Türkiye ile İsrail arasında yükselen gerilim olacağı anlaşılıyor.

Şu anda gerilimin odaklaştığı alan ise Suriye.

Gerilimin başka semptomları da var. Gazze kıyımı, 7 Ekim 2023’ten bu yana Türkiye’nin, hatta dünyanın en hassas konularından birisi.

Ama Ankara’nın ondan daha öte, çok daha kategorik planda bir “İsrail tehdidi” algısı var. Gazze vahşeti gündemi içinde bizzat Netanyahu tarafından güncellenen “Nil’den Fırat’a…” genişleme projesi hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Bahçeli tarafından kayda geçirildi.

Yani Ankara’nın gündeminde bir “İsrail sorunu” var.”

Perşembe’den sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ara buluculuğu ile Türkiye ile İsrail heyetleri arasında Bakü’de “gerilimi azaltıcı görüşmeler” yapıldı. Belli ki Türkiye’yi “müttefik – kardeş” İsrail’i de “Dost ülke” diye niteleyen Aliyev, ileriki aşamada iki ülkeden birisini seçmek durumunda kalmak istemiyordu.

Ben, iki ülke arasında “Suriye gerilimi” yükselirken, “Gazze’de ne olacak?” sorusunu hep gündeme getirdim. Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’la telefonda görüşürken “Gazze’siz görüşme” boyutunu kayda geçirdim. Çünkü o görüşmeden önce Trump, “Gazze’yi Filistinlilerden boşaltma ve sayfiye kendi haline getirme projesi”ni çoktan açıklamıştı.

Bu arada Gazze ile ilgili Türkiye’de bir şey olmuş, onu Ertuğrul Özkök’ün ODA tv’de çıkan son yazısından öğrendim.

Şunu söyleyeyim: Her gün Yeni Şafak yazarlarına bakarım. Hepsini okumak mümkün değil. Bir kısmını okurum, bir kısmına göz gezdiririm. 9 Nisan günü Taha Kılınç’ın “Gazze ve........

© Karar