Aman Adem Hoca...
Bu yazıya birçok başlık konabilirdi, çok önemli değerlendirmeler var çünkü, ben bunu seçtim. Bir uyarı içeriyor bu başlık. “Size de çıkabilir” türünden süreçler yaşıyoruz ya şafak vakti gözaltılar türünden, Adem Hoca’ya da çıkmasın dileği var bu başlıkta…
Adem Sözüer’den bahsediyorum. Aslında “muhafazakâr bir hukukçu” olarak bilinir. Sebebi, 28 Şubat sürecinde muhafazakâr camianın karşı karşıya kaldığı hukuksuzluklarda sesini yükseltebilen sayılı hukukçulardan olduğu için…
Ama kendisi kendisini “muhafazakâr” olarak tanımlamamış Cansu Çamlıbel’e verdiği ve t24’te dün yayınlanan mülâkatta.
Niye uyarma gereği duydum? Çok önemli şeyler söylediği ve o şeylerin yaşanan ortamda birilerini çok çok rahatsız etme potansiyeli bulunduğu için…
Ben bir ara tv5’te “Kendimi 28 Şubat’ta bile böyle kısıtlanmış hissetmemiştim” dediğim için bir çevre kıyamet koparmıştı. Ahmet Taşgetiren “28 Şubat sürecini mi aklıyordu?” Oysa aklanan bir şey yoktu ama şu yaşanan dönemin de “hukuksuzluk” itibariyle 28 Şubat dönemine göre artısı vardı eksisi yoktu, bunu görecek miydik yoksa üstünü mü kapatacaktık?
Prof. Dr. Adem Sözüer de aynı duyguları yaşıyor yaşananlara baktığında. İşte şunları söylüyor:
“Türkiye’de darbe rejimleri de 1960’tan beri her zaman toplumu ve siyaseti dizayn etmeyi yargısal araçları kötüye kullanma yoluyla yapmıştır. Yargıyı amaç dışı kullanarak topluma ve siyasete yön vermek Türkiye’de bir yöntemdir. Bu yöntem 28 Şubat’ta da özel yetkili mahkemeler döneminde de kullanıldı, Ancak şunu söylemem gerekiyor ki, sıkıyönetim mahkemeleri bile birçok noktada daha öngörülebilir mahkemelerdi. Çeşitli baskıların olduğu 28 Şubat’ta değişik düşüncelerin ifade edildiği bir basın vardı. Toplumda farklı güç odakları da vardı.”
Adem Sözüer mülâkatta şu andaki Türkiye ortamı için çok sarsıcı şeyler........
© Karar
