menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CANIM ÜLKEM!

8 5
wednesday

Çalınarak, soyularak, vurgunla, soygunla, talanla, yağmalanma ile kalkınma olsaydı;

yalanla, aldatma, kandırmayla, göz boyama, sahtekarlıkla bilim olsaydı;

iftira, asparagas haber, gerçeğin bulunup ortaya çıkarılmaması ile kültür olsaydı;

Başta Anayasa olmak üzere, yasaların, yönetmeliklerin, hakkın, hukukun çiğnenmesiyle hukukun üstünlüğü ortaya çıksaydı;

“ben ekonomiyi bilirim, ben ekonomistim” demekle üretim ve tüketim arasındaki denge sağlanıp “ulusal gelirden halka yeterli pay verilseydi;

fiyatta istikrar sağlanıp enflasyon azdırılmasaydı, kur-döviz-altın-dışsatım-turizm gelirleri azdırılıp başat sorun olmasaydı; yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla insan emeği sömürülmeseydi;

işçi, memur, köylü ve emekli ezdirilmeseydi, her alınan karar zenginle yönetimin ortak çıkarlarını gözetmeseydi;

yargı, yargıç, savcı bağımsız olsaydı; hakkı, hukuku, adaleti gözetseydi, “suç” diye “ahmak” konularla uğraşıp keyfiliğin içine girmeseydi;

Önce tutuklayıp sonra suç icat edilerek insanlar “suçsuz” olarak içeride tutulmasaydı; “yargı bağımsız” deyip “hukukun üstünlüğü” varmış gibi yapılmasaydı; devlet olarak dış dünyaya karşı “güvenirlilik” özelliğini yitirmeseydi;

İtirazı olanları, pankart açanları, haber yapanları, gençleri, gazetecileri, televizyon muhabirlerini, namusuyla görev yapanları gözaltına alıp tutuklanmasaydı, dinleyip anlansaydı; “adli........

© Karadeniz'de sonnokta