menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Garbis Özatay, o muhteşem hikayelerin kahramanıydı!

4 1
22.12.2025

Fotoğraf uğruna vurgun yiyerek mesleğe başlayan biri şartları zorlamaktan kaçınır mı? Garbis Özatay, hep içinde bulunduğu şartları zorlayarak fotoğraf çekti. O fotoğraflar tarihe geçti. Bir de o fotoğrafların çekim hikâyeleri vardı. Basın tarihimizin sayfalarını oluşturan hikâyeler…

Usta fotoğrafçı (kendisi foto-muhabiri demeyi tercih ederdi) Garbis Özatay, tam da Dünya Fotoğrafçılık Günü’nde, 19 Ağustos’ta bu dünyaya veda etti. Sakin, ağırbaşlı, mütevazı kişiliğinin altındaki incelikli nüktedanlığını bilenler, Garbis Abi’nin mizacına uygun vedasını mutlaka akıllarına getirmiş, büyük ihtimalle “Nasıl da veda edecek günü buldu” demişlerdir.

Bugün, Kadıköy Çarşı’da kim bilir kaç kez birlikte önünden geçtiğimiz Surp Takavor Ermeni Kilisesi’nde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Garbis Abi’yi uğurlamak, veda etmek kolay değil. Bir yazıyla güle güle demek, mesleğimizin olmazsa olmazlarından…

2000’lerin başında, Kadıköy henüz bu kadar gözde bir yer değilken Garbis Abi ve Hızır Tüzel ile birlikte vapur arkadaşlığı yapardık. Üç kişilik bu küçük grubun hikâye anlatıcısı Hızır Abi’ydi. Sonra bir gün, “Asıl hikâyeler Garbis’te, biraz da o anlatsın” deyiverdi. Meslekteki ustalardan biri olduğunu ondan sonraki süreçte kavradım.

Rekabeti seven, iyi bir fotoğrafın kokusunu aldığı zaman peşini bırakmayan biri olduğunun işaretleri o hikâyelerde saklıydı. Kararlılık mı yoksa inatçılık mı, ne demeli bilemiyorum ama “o” fotoğrafı çekmek için bütün şartları zorlardı.

90’lardaki meşhur Kardak krizinde, bir balıkçı teknesi kiralayıp o küçücük adaya çıkan Türk askerlerinin fotoğrafını çektiğini biliyordum. Lakin Hızır Abi’nin “O bir şey değil. Öyle bir fotoğraf çekti ki, Türkiye’yi krize soktu” demesiyle Garbis Abi’nin ağzından Ürdün Kralı Talal bin Abdullah’ın, İstanbul’da Ortaköy Şifa Yurdu Hastanesi’nde kalırken çektiği fotoğrafın hikâyesini de öğrendim.

Kral Talal’ın fotoğrafını çekmek için neler yaptı?

Bilenler vardır tabii, hastalığı nedeniyle tahtan feragat eden ya da ettirilen Ürdün Kralı Talal bin Abdullah, 1970’lerde gizli bir şekilde İstanbul Ortaköy’deki Şifa Yurdu Hastanesi’nde kalıyor. Garbis Abi o yıllarda Türk Haberler Ajansı’nda. Şefi de Kadri Kayabal. Üç beş ABD’li fotoğrafçı kralı çekmek istemiş ama yakalanmış ve sınır dışı edilmişler. Garbis Abi ile Kayabal,........

© Journo