menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstibdat nasıl yıkıldı

15 14
29.01.2025

Dahası sırf kendi iktidar alanını korumak için yaptıkları Osmanlı halkları arasında bugün bile kendisini gösteren yaralar açmıştı.

Osmanlı’nın türlü türlü milliyetten, sınıftan, dinden tebaasının birbiriyle birlik olması, Abdülhamid ve kurduğu mafya düzeni için iyi olmazdı. Halk birleşirse çok kolayca onları sömüren, yabancı zenginlere peşkeş çeken, çağdışı bırakan, iktidarı devirebilirdi.

Rejimin gözde aileleri, gözde insanları, gözde şirketleri vardı. Mesela İzmir’de Balyozyanlar, Abdülhamit rejimi ile iç içe geçmiş, kendi çıkarları için Anadolu köylüsüne eziyet ettiriyorlardı. Manisa’da çok büyük bir araziye resmen çöken Balyozyanlar, isyan eden Rum ve Türk köylülerini Osmanlı askerine öldürttürebilecek güce sahipti.

Öbür taraftan Padişah’ın Fehim Paşa gibi adamları İstanbul ve çevresinde öyle bir mafya düzeni, öyle bir yargıdan muaflık ağı kurmuşlardı ki Fehim Paşa istediğinin karısına bile göz dikebiliyor, hatta onu gayet kaçırabiliyordu. Can ve namus güvenliği, padişahın adamlarına denk gelindiğinde katiyyen yoktu. İktidara yakın birisi sizin evladınızın canını alsa bile, bu işten yargılanmaktan kurtulabiliyordu.

Sarayın çıkarlarına aykırı olduğu için teknolojik gelişmeler ya ülkeye gelmiyor ya da inanılmaz fahiş fiyatlara işliyordu. Sadece Ermeni hamalcılar istedi diye, insanların pazardan aldıkları yükleri evlerine kendi başlarına götürme imkanları yoktu. Hamalcılara taşıtmak zorundalardı. Ve fakat bazen........

© İz Gazete