menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hiçbir Şey, Hiç Kimse ve Duygusal Sıfır Noktası

13 0
16.02.2025

AŞK yetimiydi artık.

Sebebi bilinmiyordu ama gitmişti sevdiği. Elinden gelenden fazlasını sonuna kadar yüksek bir motivasyon ile yapmıştı ancak netice değişmemişti.

Gıpta edilen bir ilişkileri vardı. Gören maşallah derdi. Demeyenlerse parmaklarını ısırırdı. O kadar ileri seviyede göz kamaştıran bir iletişimleri mevcuttu.

Biri gökyüzü olduğunda diğeri yer yüzü olurdu. Arada ne varsa onlarındı.

Biri merdiven olsa diğeri basamakları olurdu.

Biri yağmur olursa diğeri toprak olurdu. Bereketin enva-i çeşidi dolardı yüreklerine.

Biri gecenin zifiri karanlığı olsa diğeri muhteşem bir dolunaya dönüşürdü.

Biri güneş olup yaksa diğeri serinleten bir gölgeye dönüşürdü.

Biri sert bir rüzgâr gibi esse diğeri korunaklı bir duldaya dönerdi.

Biri pınar olsa diğeri suyun aktığı oluk oluverirdi de birlikte içerlerdi serinleten suyu.

Biri esma ise diğeri müsemmasıydı.

Biri neşelenip coşsa ve halaya dursa diğeri dudaktaki zılgıt veya elde sallanan mendil olurdu.

Biri ney olsa diğeri ses veren nefes oluverirdi.

Biri cevher olsa diğeri kıymet bilip iftiharla boynuna takardı.

Biri stresin tesbihi olsa diğeri çekilen sabır olurdu.

Biri yaşarıp ağlayan göz olsa diğeri dilinin ucuyla o damlaları düşürmeyip toplayan olurdu.

Biri bir şarkının dizesi olsa diğeri nakaratıydı.

Biri bir türkünün uçan kuşu olsa diğeri kanadına konan avaz olurdu.

Biri kuyuysa diğeri ipiydi.

Biri kalpse diğeri hissi oluverirdi anında…

Biri aherlenmiş kağıtsa diğeri üzerine zevkle kondurulan bir vav veya nokta nokta işlenmiş tezhibiydi.

Biri hikâye anlatıcısı olsa diğeri toplayıcısıydı.

Biri şiir olsa diğeri........

© İstiklal