menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çağırmazdım Acil Olmasa

17 0
19.02.2025

FİRAR etmişti kelimeleri….

Cümlesiz kalmıştı. İki büklümdü. Anlamlar kalbinden kurumuş bir barajın sularının çekilmesi misali çekilmişti. Ne kendini ifade edebilecek bir cümle kurabiliyordu ne de sorulan bir suale ikna edici bir cevap. İfadesiz kalmıştı.

Ve…

Onu çağırmıştı.

“Çağırmazdım acil olmasa” notunu iliştirerek!..

DERMAN çekilmişti dizlerinden…

Bir adım atabilmek için bin hesap yapmak zorundaydı ama işte onu yapamıyordu.

Ölçüp biçemiyordu. Yön belirlemesine muktedir olamıyordu.

Oysa gezmeyi, dağ taş demeden engebeleri aşıp rampalara kendini vurmayı ne çok severdi.

Ormanlar tanırdı adımlarını… Taşlar tanırdı, sular bilirdi onu…

Artık ne bir adım öne ne bir adım geriye atacak mecali kalmamıştı.

Tükenmişti kelimenin tam anlamıyla.

“Çağırmazdım acil olmasa” notunu iliştirerek!..

FERİ gitmişti gözlerinin…

Uzağın uzağını gören adam artık önündeki engelleri bile seçemez olmuştu. Takılıp düşüyordu.

Çoluk çocuğun maskarası oluyordu üstüne üstlük… Bir de yaban bakışların manalı sırıtışlarını hissediyordu. Oysa eskiden böyle miydi?

Kara toprağın içinde kendince adım atan kara karıncanın kara gözünü görürdü.

Şimdi yanına kadar yaklaşanları ancak seslerinden seçebiliyordu........

© İstiklal