Bir Sahafa En Son Ne Zaman Uğradınız?
FUKARA bir ailede dünyaya gözlerini açmıştı.
Baba neredeyse gün boyu tarlayla tapanla uğraşır akşamları eve fena halde bitkin dönerdi.
Anne de üç haşarı erkek çocukla başa çıkmanın yanında hem evin tüm işlerini çekip çevirir hem de yatalak olan kayınvalideye hakkıyla bakardı. Henüz evlerde suyun akmadığı, çeşmeden helkelerle taşındığı zamanlar olduğu için canı çıkardı akşama kadar.
Akşam sofralarına ne gelmişse yiyip şükrederler bir müddet sonra yorgunluktan sızıp uyurlardı.
Bu hep böyle devam edip giderdi.
…
KİTAP yüzü görmemişti evleri. Zaten ne babanın ne de validenin okuma yazması yoktu. Baba aslında ilk mektebin üçüncü sınıfına kadar okumuştu lakin sonradan ailenin sorumluluğu omuzlarına binince kendini tarlaların içinde bulduğundan unutmuştu neredeyse.
…
ÇOCUK meraklıydı. Öğretmenin ilgi göstermesi onu şevklendiriyordu. Bu ise çocukta okuma sevgisini kalıcı kılıyordu. Komşu evleri dolaşıyor daha evvelce kendilerinden rica edip istediği koparılmış ve okunmuş takvim yapraklarını topluyordu.
Gurbete giden amcasından kalan tahta bir çantası vardı. Kaybolmaması için oraya saklıyordu.
Kese kâğıdı kullanımında yararlanılan gazete parçalarını da ziyan etmez son harfine kadar okurdu.
Mektebin müstakil bir kütüphanesi olsa oradan yararlanırdı ama ne yazık ki, orada da kitap bulunmuyordu. Öğretmeni ayda bir kasabaya indiğinde havadis edinmek için aldığı gazeteleri okuduktan sonra ona verirdi. Anlamasa bile köşe yazılarını, ekonomi dahil tüm haberleri hatta reklamları bile okurdu.
Köye tayini çıkan genç imamdan da” Namaz Hocası” kitabını almış neredeyse hepsini ezberlemişti.
…
BERBER çırağı........
© İstiklal
