Boğaz’ın maviliğine yaslanmış, tarihi, sanat galerileri ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla İstanbul’un en güzel semtlerinden biridir Ortaköy… Bu semt günün her saati bir başka renk, bir başka tat barındırır. Sahildeki martılarla simit paylaşan çocuklardan tutun da, cami-sinagog-kilise üçlemesinde insanlık tarihi üzerine düşünen bir gezgine kadar, Ortaköy herkesi içine alan kadim bir kucak... Ve şimdi bu semtte, bambaşka bir hikâyeye tanıklık ediyoruz.

Konyalı Ferdi Usta’nın Anadolu’nun kalbinden çıkıp Boğaz’a uzanan lezzet yolculuğu…

Ferdi Usta, tam anlamıyla Anadolu ocağının yetiştirdiği biri. Anadolu’da başlayan ve İstanbul’da zirveye taşınan bir hikâye onunkisi... Küçük yaşta esnaf lokantasında başlayan bu yolculuk, babadan oğula, dededen toruna geçen ustalıkla yoğrulmuş. “İyi bir kebap ustası, önce iyi bir kasap ve ardından iyi bir et sanatçısı olmalı,” diyen Ferdi Çelikbağ, sadece eti değil, emeği de pişiriyor adeta. İstanbul’daki ilk lokantası Kapalıçarşı’da küçük bir esnaf dükkânı… Zamanla, edindiği tecrübelerle büyüyüp serpilen bu hikâye, Ortaköy’de açtığı Konyalı Ferdi Usta restoranıyla yeni bir boyut kazanıyor.

Artık İstanbullulara ve dünyanın dört bir yanından gelen turistlere Anadolu’nun en eski mutfaklarından biri olan Konya mutfağını tanıtıyor.

Konya mutfağı…

Bu mutfak, yemeğin yansıra aynı zamanda bir tarih, kültür, inanç ve incelik........

© İstiklal